Atatürk'ün Anzak Kitabesi yenilendi

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1934 yılında Anzak askerler hakkında söylediği sözlerin yer aldığı kitabelerin yenileme çalışması tamamlandı.Anzak Koyu’ndaki Atatürk`ün Anzak askerleri için 1934 yılında söylenmiş sözlerin İngilizcesini içeren yazıt, geçtiğimiz aylarda bakıma alınmış ve belli kesimler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Kamuoyunda konuyla ilgili herhangi bir bilgilendirme olmadığını belirten vatandaşlar duruma tepki göstererek, yazıtın yıkılmaya çalışıldığını iddia etmişlerdi. Tartışmaların hemen ardından konuyla ilgili bilgilendirmede yapan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ise; “Arıburnu’ndaki kitabe medyada sözü edildiği gibi değiştirilmemiş veya yerinden kaldırılmamıştır. Kitabenin yüzeylerindeki kaplama taşlarında kopma, çatlamalar ve yüzey kayıplar yoğun bir şekilde gözlemlenmiştir. Yapılan incelemeler sonucu anı kitabelerinde görülen bu bozulmaların kitabeleri ziyarete gelen ziyaretçilerin can ve mal güvenliği açısından tehlike arz ettiği anlaşılmıştır. Tarihi Alan`da yer alan toplamda on beş (15) kitabe aynı işin parçası olarak restore edilmektedir. Bu kitabelerdeki tarihi bilgiler ve sözler yok edilmemiştir veya değiştirilmesi söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün sözleri hiç bir zaman kaybolmayacaktır. Ekte Arıburnu`nda yer alan kitabenin restorasyonu tamamlandığındaki hali görülmektedir” açıklamasında bulunmuştu. Aylardır süren çalışmalar sonunda Anzak Koyu’ndaki çalışmaların sona erdiği duyuruldu. Restorasyonun son hali yetkili kişiler tarafından sosyal medyada paylaşıldı.Dış basında Anzak yazıtı yok ediliyor iddiası çıkmıştıThe Guardian gazetesi bakım çalışmaları hakkında geçtiğimiz ay önemli iddialarda bulunmuş ve Anzak Koyu’nda bulunan kitabenin yok edilmeye çalışıldığını söylemişti. Gazetede; “Atatürk`ün sözlerini taşıyan ve Mayıs ayının ortalarında başlayan anıtın yıkılma süreci, Gelibolu yarımadasında bulunan tüm anıt ve yazıların “restorasyon” sürecinin bir parçasıdır. Ama Avustralya’da ve Türkiye`de kaynaklar, restorasyon ardındaki olayın siyasi olabileceğine inanıyor. Her iki ülkedeki tarihçiler, restorasyon tamamlandığında Anzak Koyu’nda Atatürk anıtındaki duyguların belirgin şekilde farklı olabileceğine inanıyorlar. 1985 anıtı yenilemesi, Avustralya ve Türkiye`de şüphelerin artmasına neden oldu” ifadelerine yer verilmişti. The Guardian’da yer alan haber ardından da diğer dış basın organları Anzak anneleri kitabesi hakkında haberler yazmaya başlamıştı.Turizmcilerden tepki gecikmemişti!Öte yandan Çanakkale Turistik Otelciler ve Yatırımcılar Derneği Yönetim Kurulu’da (ÇATOD) konuyla ilgili o sıralar açıklama yaparak tepkilerini dile getirmiş ve gerçeği yansıtmayan eleştirilerin bölge turizmine zarar verdiğini belirtmişti. ÇATOD yaptığı açıklamada ş ifadelere yer vererek, “Tarihi Gelibolu Yarımadası başta ülkemiz ve 1. Dünya savaşında bölgede çarpışan ülkeler açısında çok önemli bir yere sahiptir. Milli birlik ve beraberliğimizin simgesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ön sözünün yazıldığı Çanakkale Savaşlarının ana karası Tarihi Gelibolu Yarımadası; bugün her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği örnek bir açık hava müzesi olma yolunda ilerlemektedir. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı kurulduğu günden bugüne Tarihi Gelibolu Yarımadasının gelişmesine, tanıtımına ve kalkınmasına çok önemli katkılar sunarak, Türkiye`de benzer nitelikteki alanlar içinde örnek bir model teşkil etmektedir. Son dönemde yapılan restorasyon çalışmaları ile ilgili basında yer alan, objektif araştırma yapmadan yayınlanan, haksız, gerçeği yansıtmayan eleştiriler başta bölgemize ve ülke turizmine, beraberinde uluslararası imajımıza büyük zarar vermektedir. Bu tür gerçekdışı yorumlar, özellikle son dönemde sayıları çok artan, yurtdışı kaynaklı haksız aleyhte propaganda yürüten çevrelere koz vermektedir. Son dönemde basında sözü geçen kitabelerin restorasyon çalışmalarına istinaden Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığımız tarafında yapılan resmi açıklama ilgili tüm çevrelerce hassasiyet ile değerlendirilmeli, bölge ve ülke turizmine zarar verecek açıklamalardan imtina edilmelidir” açıklamasında bulunmuştu.