Ayhan Gider: "Ülgür başkanın oturduğu koltuk anasının ak sütü gibi helaldir"

31 Mart Yerel Seçimlerinde AK Parti'den Çanakkale Belediye Başkan Adayı olan Ayhan Gider bugün gazetecilerle bir araya geldi. Seçimlerin Çanakkale'ye yakışır centilmenlikte geçtiğini belirten Gider, üst üste dördüncü kez belediye başkanı seçilen rakibi Ülgür Gökhan'ı, "Ülgür başkanın aldığı her oy, oturduğu koltuk anasının ak sütü gibi helaldir" sözleriyle tebrik etti.Ayhan Gider gazetecilerle olan buluşmasında, Çanakkale'deki seçim sürecine dair şu ifadeleri kullandı:"ÇANAKKALE'YE YAKIŞAN BİR SEÇİM OLDU""Yoğun bir seçim dönemi geçirdik. Bizler de, parti, teşkilatları da sizler de gerçekten çok yoruldunuz. Üç aylık bu süreçte hep söylediğimiz bir şey vardı, seçim geçtikten sonra yine aynı sokaklarda gezeceğiz, yine aynı yerlerde oturacağız, yine aynı kişilerle selamlaşacağız. Çünkü burası küçük ve güzel bir şehir. Yani hayat devam ediyor. Yoğun bir seçimdi, ancak üzücü bir seçim değildi. Çünkü Çanakkale'ye yakışan bir seçim oldu. Üç beş, çok da dikkate alınmaması gereken olumsuzluk dışında hiçbir gerginlik yaşanmadı. Adaylar arasında zaten yaşanmadı. Bu anlamda da Çanakkale'nin farkını ortaya koyduğunu düşünüyorum. Bizi geldiğimiz siyasi kültür, sadece kazandığımızda değil, sonuç ne olursa olsun millet iradesine saygıyı gerektirir. Yoksa, millet bize oy verdiği zaman iradesi tecelli edip de, bizi seçmediği zaman yok eğitim durumuna, yok geldiği yere, yok şuraya buraya laf söylemek, bizim içinde bulunduğumuz geleneğin aşina olduğu bir durum değildir. Dolayısıyla ben, bugün aldığımız sonucu millet iradesi olarak değerlendirip, buna göre hareket etmenin en doğal yöntem olduğunu ilk günden beri söylüyorum. Millet ne söylemişse, siyasetçiye sadece uymak düşer. Bu ittifakla gidilmiş ikinci seçimdi. Birinci seçim 24 Haziran seçimleriydi. Öyle görünüyor ki, süreç bu şekilde işlediği takdirde ittifakla gidilen seçimlere alışacağız. Siyasetçiler de kendilerini ittifak adayları olarak konumlandırmaya ve buna göre daha farklı yöntemler geliştirmeye alışacaklar. Konu, başkanlık sisteminden itibaren buraya doğru gidiyor."ANASININ AK SÜTÜ GİBİ HELALDİR"İlk gün sandıklar açılıp, sonuçlar belli olmaya başladığı zaman, seçilen başkanımızı tebrik ettim. O da bana tebriğimden dolayı teşekkür etti. Dolayısıyla bugün söyleyeceğim hiçbir şey,in bu seçimin sonucunu yorumlama, yargılama anlamı taşımaması lazım. Çünkü Ülgür başkanın aldığı her oy, oturduğu koltuk anasının ak sütü gibi helaldir. 'Müreb ninesinin' emekleri gibi de saygıdeğerdir. O anlamda, kendisine önümüzdeki dönemde çalışmalarında başarılar, kolaylıklar diliyorum."SEÇİM PROJELER ÜZERİNDEN TARTIŞILMADI"Tabi üç ay boyunca ben, seçimi Çanakkale'ye çekmeye çalıştım. Tek gayem buydu. Bunun belediye seçimi olduğunu anlatmaya çalıştım. Çanakkale ile ilgili projelerimi, sıkıntılı gördüğüm durumları anlatmaya çalıştım. Bu bir yarıştı. Seçimi Çanakkale'ye getirmeye uğraştık. Ancak genel olarak baktığımız zaman, seçim projeler üzerinden tartışılamadı. Bu imkanı bulamadık. Önemli değil. Millet illa projeye göre oy verecek diye bir mecburiyet de yok. Oy, insanların en tabii hakkıdır. İster objektif, ister subjektif kriterlere göre kullanabilir. Tamamen bireyseldir. Hiç kimsenin oyu, bir başkasından sorumlu olamaz. Dolayısıyla milletimiz oyunu bu yönde kullanmıştır."HİZMET İÇİN KOLTUĞA, MAKAMA İHTİYAÇ YOKTUR"Bu seçimde birçok şey gördük. Sadece Çanakkale'de değil, Türkiye çapında. Ancak bunları değerlendirmek için çok erken. Bugün sıcağı sıcağına yapacağımız her değerlendirme, bizi daha sonra düzeltmek zorunda kalacağımız cümlelere iter. Ben bu seçimdeki ve seçim sonrasındaki siyaset dışı güçlerin tavırlarını, sonucu etkilesin / etkilemesin sağdan soldan, irili ufaklı vuruşların değerlendirilmesini en az üç beş ay sonra yapılabileceğine inanıyorum. Bugünün gündemi bunlar değildir. Bugünün gündemi, yeni arkadaşlara başarılar dilemektir. Bundan sonra alacağımız tavrı anlatmaktır. Memleket sevdasının herhangi bir makamla bağlı olmadığını tekrar tekrarifade etmektir. Çünkü bir insan, diğer insanlara hizmet etmek istiyorsa herhangi bir koltuğa, makama ihtiyacı yoktur. Bu anlamda da, çok büyük kavgalara varmadan, çok seçim değerlendirmeleri, iki düşman kutup gibi bakmadan, bunun savaş değil seçim olduğunu ruhumuza hissettirerek, sevmediğimiz bir parti olsa bile, o partiyi sevmediğimiz için eleştirerek, düşman kuvvet gibi görmeyerek bir hayat geçirmek zorundayız ki torunlarımız bizden de güzel memleketlere uyansınlar.