Bülent Turan: "Kaybettiğimiz yerlerde başarısızlığın en büyük nedeni aşırı öz güven ve kibirdir"

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, usta gazeteci Tekin Uğurlu'ya verdiği özel röportajda gündem yaratacak ifadelerde bulundu. 31 Mart Yerel Seçimlerinde Çanakkale'de kazanan ve kaybeden tüm AK Parti'li adayların altına imzasını attığını dile getiren Turan, kaybeden adayların yüksek öz güven ve kibirli tavırları dolayısıyla seçimlerden yenik ayrıldığı vurgusunu yaptı. Turan ayrıca, Ezine ve Küçükkuyu'da AK Parti'nin adaylarını beğenmeyen 'AKP'lilerin kendi  aleyhlerinde çalıştığını söyledi.Bülent Turan'ın gazeteci Tekin Uğurlu'ya verdiği ve yer yer çok sert sözler sarf ettiği özel röportajında öne çıkan bazı ifadeler şu şekilde:"ÇAN'IN KAYBEDİLECEĞİNİ SON DÖNEMDE ÇOK NET GÖRDÜM"Çanakkale'de yüzde 42,5 oy aldık. Hiç bunu söylemiyor arkadaşlarımız. Tüm Çanakkale İl Genel Meclisi oy oranı yüzde 42,5. Çok büyük bir oy bu. Toplumun yarısı, Çanakkale'nin yarısı bize oy veriyor. Ama 'maçı iyi oynayıp da gol atamamak' diye bir şey var ya, son dakika hatalarla, ilişkilerle sonuç almada sıkıntı yaşadık. Mesela ben Çan'ın kaybedileceğini son dönem çok net gördüm. Çok üzüldüm. Ama toparlayamadık. Keşke böyle olmasaydı. Bayramiç'e yapılan işler, hizmetler şahane. Ama yazık olduğunu düşünüyorum. Bayramiç'te oyumuz da arttı. Ama orada ittifak partimizle daha iyi ilişki kurulamadığı için, daha iyi iletişim olmadığı için oyumuz arttığı halde kaybettik. Keşke olmasaydı. Ayvacık öyle, Eceabat öyle vs... Şimdi bir daha söylüyorum, kaybettiklerimiz var ama CHP'den kazandıklarımız da var. Karabiga sahil beldesidir, aldık. Biga en büyük ilçemiz, aldık. Geyikli hiç akla gelmezdi, aldık. Ezine'yi kollamak, Lapseki'yi kollamak, Yenice'yi kollamak gibi bunlar güzel işler. Gelibolu'da oy oranımız yüzde 13'ten yüzde 41'e çıktı. Alamadık ama ivmeyi çok yukarı çıkardık. O yüzden millet görevini yaptı aslında. Gelibolu'da yüzde 41 oy almak az bir iş mi? Biz bunları yaptık."ADAYLARIMIZIN HEPSİNİN ALTINA İMZAMI ATIYORUM"Çanakkale'deki adaylarımızın hepsinin altına imzamı atıyorum. Hepsinin vebali varsa, benim vebalimdir. Bütün adaylarımıza da kefilim. O ilçenin en dinamiği, en çok oy alacak olanı o arkadaşlarımızdı. Buna kaybedenler dahil. Yani biz kaybettiğimiz şu ilçede aday değiştirseydik alırdık demiyorum. Hepsi emek verdi. Bayramiç'te Sadettin bey az mı çalıştı? Çok çalıştı. Mütevaziliğiyle, çalışkanlığıyla bilinen bir insan. Çan'daki Abdurrahman beyin 10 yıllık tecrübesi var. Başka birini yapamazdık zaten. O yüzden bunlara aday değiştirmek olarak bakmıyorum. Ama adayların tavrı eleştirilebilir, ittifak ilişkilerimiz eleştirilebilir, kampanya süreci eleştirilebilir. Yani Çan'da çok sert bir kampanya yapılırken, Çanakkale'de çok yumuşak bir kampanya yapıldı. Bunlar tartışılabilir. Mesele bu değil. 12 ilçe 10 belde adayı için söylüyorum. Bizim için hepsi en iyi adaylardı. Altına imza atarım, hiç bunu tartışmam."AŞIRI ÖZ GÜVEN VE KİBİRDEN KAYNAKLANAN TABLOYU GÖRDÜK"Bir de bizim siyasi edebimiz de bu değil. Bazen görüyorum AK Parti'de. İşte adamı aday yapmışlar ama hala konuşuyor o olmasa, bu olmasa falan. Ya arkadaş, değişmesinin de bir sebebi var, değişmemesinin de bir sebebi var. Dolayısıyla ben tüm adaylarımızın altına imzamı atıyorum. Çanakkale'de hiç istemediğim bir aday olmadı. Hepsi bizim adayımız. Ama bir daha diyorum; Mesela bir aday var, isim vermeyeceğim. Çağırdık Jülide İskenderoğlu hanım ile beraber. Atıyorum 10 madde yazdık. Dedik ki bak sayın başkan, şu adamla kavgan var, şu dernekle sıkıntın var, Facebook'tan polemik yapıyorsun. Bunlar anlamsız, şu tavrın yanlış. Adam bu kağıdı aldı, memleketine gitti, her hafta bizi arayıp, şu iki maddeyi çözdüm, şu madde için sizden yardım istiyorum, bunu aramanızı bekliyorum şeklinde, on maddenin onunu da değerlendiren bir süreç ortaya koydu. Ve kazandık, farkla kazandık. Bir başka aday söyleyeyim size, yine ona kendi özelindeki 10 maddeyi yazdım. Şu var diyorum, gülüp 'sen bilmezsin orayı', 'burası küçük yer', 'burası Ankara değil' gibi her dediğimize geri cevap veren, maalesef kendinden başka doğru bilmeyen bir tarz ortaya koydu. Aşırı öz güven ve kibirden kaynaklanan tabloyu gördük. Muhatabını, rakibini hafife almak tarzında bir iletişim şekli gördük. Stratejik hatalarla, o adayın tavrıyla seçimi kaybettiğimizi gördüm. O yüzden adayın kendisi başka bir şey, adayın süreçteki tavrı başka bir şey."ÇANAKKALE MERKEZDE CHP'NİN TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLMASI BİRAZ DA BİZİM KUSURUMUZ"Merkezde istediğimiz oyu alamadık. Beklentilerimiz daha fazlaydı. Ayhan beyin de daha fazlaydı. Bunları kendileri değerlendireceklerdir mutlaka. Ayhan bey bizden ne istediyse yaptık. Merkezde kafa kafaya gidiyoruz diye yumuşak bir kampanya yaptık. Çok fazla saldırmadık. Oy oranları ortada, Çanakkale'nin sosyolojik yapısı ortada. Yüzde 35 olmazdı da 40 olurduk ya da ne bileyim 38 olurduk. Şu an Çanakkale merkezde CHP'nin Türkiye birincisi olması biraz bizim de kusurumuz. Merkezde seçim kampanyasını daha iddialı yapsak, daha farklı olabilirdi. MHP de ittifakta bizimle olduğu için beklentimiz daha fazlaydı. Mesela Mehmet Daniş bey 5 sene önce Çanakkale'de yüzde 35 oy aldı. Ama Mehmet beyin aldığı oy oranında MHP'nin oyu yoktu. Ama şimdi ittifakla girdik, dolayısıyla AK Parti artı MHP olmalıydı, yani oyumuzun biraz daha iyi olmasını bekliyorduk. O kadar iyi olmadı."KAYBETTİĞİMİZ YERLERDE BAŞARISIZLIĞIN EN BÜYÜK NEDENİ AŞIRI ÖZ GÜVEN VE KİBİRDİR"Belediye başkanlarımız ve adaylarımızla yaptığımız toplantıda da söyledim. Başarısızlık varsa üstünü kapatarak olmaz. 5 sene çabuk geçer. Kaybettiğimiz yerlerde başarısızlığın en büyük nedeni aşırı öz güven ve kibirdir. 'Benden başka doğru yoktur' anlaşımı doğru bir yaklaşım değil."İL GENEL MECLİSİNDEKİ SAYIMIZI AZALTANLAR İŞTE BU 'AKP'LİLERDİR"Bu seçimlerdeki bir bedeldi. Kendi beklediğini alamayan insanların bize yaptığı yamuklardan oluştu. Adam aday olmak istedi olmadı. Meclis üyesi olmak istedi olmadı. İstediği belediye başkan adaylığı olmadı, başkası oldu gibi. Bu tarz insanlar, bazıları utanmadan, sıkılmadan sosyal medyadan yazarak, bazısı gizli yaparak, bazısı ti'ye alarak bu işlere ket vurdular. Yani ben diyorum ya gündüz AK Parti'li gece AKP'li diye. Buna kızmış bazı arkadaşlar. Bakın bir daha söylüyorum, bu şehirde bize İl Genel Meclisinde yüzde 42 oy verilmesine rağmen İl Genel Meclisindeki sayımızı azaltan en büyük vebal, bedel bu AKP'lilerdir."EZİNE VE KÜÇÜKKUYU'DA ADAYIMIZ BEĞENMEYEN 'AKP'LİLER ALEYHİMİZE ÇALIŞTI"Adam bizim bir ilçemizden aday. Bakın aday diyorum. Adam meclis üyesi adayı, partinin yetkilisi. Ama bizim aleyhimize çalışıyor. Şimdi ben bunları biliyorum. İl Başkanıyla paylaştım. Ama benim yetkim bu kadar. AK Parti'ye ihanet eden kim varsa AK Parti'li ihraç etmek gerekir. İhracının o gün yapılması lazım ama yapmıyor arkadaşlarımız. Ezine'de adayı beğenmeyen AKP'liler aleyhimze çalıştı. Bunu biliyorum. Küçükkuyu'da adayı beğenmeyen AKP'liler aleyhimize çalıştı. Adam 'reisçiyim' diyor ama adaya kızıyor. O aday 'reisin' adayı kardeşim."TEŞKİLATLARA FATURA KESMEK DOĞRU DEĞİL"Hiçbir şey yapmayıp, teşkilatlara fatura kesmek doğru değil. Ama herkesin aynaya bakması gereken bir süreç var. Ben bu süreci genel merkezimin değerlendireceğini düşünüyorum. Bize sorarlarsa kanaatlerimizi aktarırız, sormazlarsa aktarmayız. Bu genel merkezin işidir. Ben dahil herkes aynaya baksın. Oylarımız neden arttı, neden eksildi, bunu değerlendirsin."İL GENEL MECLİSİ VE BELEDİYE MECLİSİNDE ESKİ ÜYELERİMİZDEN BİRİLERİNİN DE OLMASI GEREKİRDİ"Ben, merkezde, ilçelerde ve beldelerde daha iyi olabilirdik diyorum. Merkezdeki adaylarımızda, ne İl Genel Meclisinde ne Belediye Meclisinde bir tek eski meclis üyemiz yok. Bu, işin adabına, usulüne aykırı. Hepsi mi kötü bu adamların? Değişim şarttır, dönüşmek gerekir şüphesiz ama birisi, ikisi, üçü değişir. Mutlaka İl Genel Meclisinde ve Belediye Meclisine eski üyelerimizden birilerinin de olması gerekirdi.