CHP'de yolsuzluk iddiaları istifa getirdi!

CHP'de yolsuzluk iddiaları istifa getirdi!
CHP Çan Gençlik Kolları Başkanı Tarık Özkan, hakkında çıkan yolsuzluk iddialarına karşı başlatacağı hukuk mücadelesinde partisine zarar gelmemesi adına CHP'den istifa ettiğini duyurdu.Yazılı bir açıklamayla istifasını duyuran Tarık Özkan, hakkındaki yolsuzluk iddialarına cevap verdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:"Kıymetli dostlarım, büyüklerim, yol arkadaşlarım;Son günlerde sosyal medyada hakkımda çıkan haberlerle kamuoyunda yaratılmaya çalışılan çirkin algıyla ilgili bugün saat 14:00’da parti binamızda açıklama yapacağımı daha önce sosyal medya hesabımdan duyurmuştum. Gelinen noktada mevcut Cumhuriyet Halk Partisi ilçe yöneticilerimizden gördüğüm lüzum üzerine, partimi daha fazla yıpratmamak amacıyla açıklamamı yazılı olarak paylaşma kararı aldım.Sosyal medyada ve kamuoyunda yer alan bu çirkin ve maksadı belli iddialar; benim gözden kaçırdığım daha nice suçlamalarla birlikte, çeşitli medya ve sosyal medya araçları kullanılarak sistematik bir şekilde tarafıma yapılmaktadır.Herkesin yüz yüze baktığı ilçemizde; insan onuruna, şerefine saldırmak, çamur atmak, kurumları, kuruluşları karalamak bu kadar kolay olmasa gerek! Sosyal medyada ve kişilerin birbirine gönderdiği whatsapp yazışmalarım olduğu iddia edilen görüntülerin birçoğu gerçek görüntülerdir. Fakat bütünü olmadan KASITLI OLARAK BİR BÖLÜMÜ ALINAN ve üçüncü şahıslara servis edilen görüntüler TAMAMIYLA ÇARPITMACADIR. Bu yazışmaların bir bölümünü alıp ve çarpıtılmasına sebep olan üçüncü şahıslar ile bunu paylaşan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk.Bu konunun bu denli büyütülmesi, gazete manşetlerini süslemesi sanırım Çan ilçemizde yıllar sonra başa gelen Bülent Öz başkanlığındaki sosyal demokrat belediyeciliğin başarısı nedeniyledir. Bu başarılı belediyecilik çalışmalarının, benim şahsım üzerinden yıpratılmaya çalışıldığını düşünüyorum.Gelelim asıl konuya;Maskot, palyaço ve animasyon benzeri işlerde çalışan kişiye (bana sürekli parası olmadığını söylediği için) “Sen bu işlerden para kazanıyor musun?” diye sordum. İşlerde çalışırsa 30-40-50 lira aldığını bana söyledi. “Çalışacakları buluyorsun, iş ayarlıyorsun, kendin yapsana madem bu işleri” dedim. Cevap olarak arkadaşına ayıp olacağını söyledi. Ben de ona “İnsanlar seni tanıyor, sen iş buluyorsun, kendini kullandırma, para kazanmak istiyorsun ya, ortak olun bari.” dedim. “Tamam, çok iyi fikir. Arkadaşlarımla konuşacağım” dedi, Sonraki gün anlaştığını söyledi. Birkaç gün sonra sevdiğim biri bana gelip; “Senin hakkında şöyle şöyle dedikodular var” diye söylediğinde, o kişinin birilerine bu konuyu anlattığını ve anlattığı kişiler tarafından bu konunun KASITLI OLARAK ÇARPITILDIĞINI düşündüm ve girişimci olması için fikir verdiğim kişiye telefonla ve whatsapp üzerinden yazışma yaparak sordum.Kamuoyuna yansıtılan ve beni suçlayan ekran görüntüsü ise bu konuşmanın SADECE BİR BÖLÜMÜ olup kasıtlı olarak algı yaratılmaya çalışılmıştır. Oysa YAZIŞMALARIN TAMAMI İNCELENDİĞİNDE böyle bir durum olmadığı açıktır.Mehmet Salkım’ın konuyla tüm ilgisi de ben bunu sorduğumda sadece “Mehmet abiyle görüştüm” demesi ve bunun ekran kaydının servis edilmesidir. YAZIŞMALARIN TAMAMI BENDE MEVCUTTUR.MAHKEMEDE TELEFON GÖRÜŞMELERİNİN İNCELENMESİNİ DE AYRICA TALEP EDECEĞİZ.Burada çarpıtılan, hakkımda sayfalarca haberler yapılan, hakaret edilen konu; söz konusu kişiye telefon konuşmalarımızda ve yazışmalarımızda iş hayatı konusunda fikir vermemden ibarettir.İsmi geçen kişilerden para talep etmem, çıkar sağlamam, rant elde etmem, birilerine rant sağlamam söz konusu değildir. Hakkımdaki suçlamalarda bulunan tüm kişilerle adalet önünde hesaplaşacağımızı tekrar belirtirim.18 Eylül’ü 19 Eylül’e bağlayan gece bu kişiyle bir arada olduğumuz bir ortamda, bize benim bu kişiyle yaptığım whatsapp yazışmalarımızın bir kısmının ekran görüntüsü geldi. Arkadaşımız görüntünün kendi telefonundan alındığını, telefonun da tuş kilidi olduğunu, ekran kaydının alındığı saatte yalnız olduğunu fakat bunu kendisinin yapmadığını söylemesi üzerine, ona birilerinin baskı mı yaptığını, ona zorla yanlış bir şeyler mi yaptırdığını, bu konuyu çözmemiz gerektiğini söyledik. Arkadaşımız birden öfkelendi, ayağa kalktı, itişme oldu ve evden çıktı.Telefonunu (bırakmış) unutmuş, ayakkabılarını giymeden gitmiş. Arkasından çıktım, bulamadım. Ev arkadaşlarını aradım, buluştuk. Telefonu onlara vermek istedim, “Unutmuş” dedim. “Abi kendisine ver dediler” ayrıldık. Sonrasında bir gelişme var mı diye, ev arkadaşlarını tekrar aradım. Karakolda olduklarını söylediler. Biz de ayakkabılarını ve telefonunu alıp karakola geldik. Polis kimliklerimizi aldı.Olayın büyümesine gerek olmadığını, hepimizin arkadaş olduğumuzu söyledik. Polis olayın Savcılığa bildirildiğini, görüşemeyeceğimizi söyledi. Karokolun bahçesinde uzun süre bekledik. Sabah saat 4-5 civarı bizimle birlikte olan arkadaşlarımızdan biri sabah işe gideceğini ve eve gitmesi gerektiğini, olayla ilgili bir şikayet olursa ifade vermesi gerekirse yerini söyledi ve hemen gelebileceğini belirtti. İçerden çıkan polis memuru konuya ters bir üslupla girip üzerimize yürüdü ve ardından bizleri odaya sokarak kısa mesafeden defalarca biber gazı sıktı. Gazdan birçok polis de bizimle birlikte etkilendi. Yetmedi bahçeye çıktı, bir daha sıktı. Bu da anılan saatteki emniyetin kamera kayıtlarında vardır.Bu konuyla ilgili olarak hakkımızda “Alkollü polise saldırdılar” şeklinde haberler yapıldı.Mahkeme sürecinde bu kayıtları da talep edeceğiz ve BU KONUDAKİ MAĞDURİYETİMİZ ANLAŞILACAKTIR.Doktor kontrolüne götürüldüğümüzde polis merkezinde işkenceye uğradığımızı, yakın mesafeden yüzümüze gaz sıkıldığını ifade ettim ve muayene sonucu ifadelerim DOKTOR TARAFINDAN RAPORA YAZILDI.Tekrar geriye polis merkezine geldiğimizde bana gaz sıkan polis memuruna ifade vermek istemediğimi, ifademi Cumhuriyet Savcısı’na vereceğimi belirttim.ÜZERİME KURULAN KOMPLO İLE ÇOK SEVDİĞİM PARTİM YIPRATILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. AYNI ZAMANDA BAŞTA DA BELİRTTİĞİM GİBİ YILLAR SONRA PARTİMİZ LİDERLİĞİNDE ORTAYA KOYULAN BAŞARILI SOSYAL DEMOKRAT BELEDİYECİLİK UYGULAMALARIMIZ ÜZERİNDEN BELEDİYE BAŞKANIMIZ BÜLENT ÖZ YIPRATILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR.BUNA MÜSADE ETMEMEK ADINA ONURLA VE GURURLA YÜRÜTMÜŞ OLDUĞUM GENÇLİK KOLLARI BAŞKANLIĞINDAN VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ ÜYELİĞİNDEN İSTİFA EDİYORUM.Yıllardır yapılan yolsuzluklara itiraz etmiş biri olarak adımın bu denli çirkin konularla anılması, üzerime bu iftiraların atılması beni derinden yaralamıştır. Mahkeme önünde aklanana kadar bu konularda partimin adının geçmesini doğru bulmuyorum.Yine aynı şekilde, yıllardır kazanmak için hepimizin büyük çaba harcadığı belediyemizin de benim üzerimden karalanmaya çalışmasına izin vermeyeceğim. BİR BUÇUK AY ÖNCE İŞE BAŞLADIĞIM ÇAN BELEDİYESİ A.Ş’DEN KURUMUMUN DAHA FAZLA ZARAR GÖRMEMESİ AÇISINDAN AYRILIYORUM.Ben tez zamanda mahkemede aklanacağım. Benim alnım açık, başım dik. Ben adalete güveniyorum. Suçsuzluğumun hukuken kanıtlanacağına kesinlikle inanıyorum. ‘İftira at izi kalsın’ yolunu tercih edenlerle hukuk önünde hesaplaşacağımı kamuoyuna saygıyla sunuyorum. Bu mahkeme sürecinin sonunda aklanıp hayatımı adadığım CUMHURİYET HALK PARTİME GERİ DÖNECEĞİM. Küçük bir ilçede bu iftiraları atanların ise sokakta birbirlerinin yüzüne nasıl bakacağı konusunu da sizlerin takdirine bırakıyorum.Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Yorum Yazın