CHP'li Güneşhan'dan önemli açıklamalar: 23 Haziran İstanbul Seçimi, ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanının sözleri, AK Parti Merkez İlçe Yöneticisinin paylaşımı

CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan bugün parti binasında düzenlediği basın toplantısında 23 Haziran İstanbul Seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güneşhan'ın gündeminde, ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Alperen Uysal'ın mezuniyet törenindeki konuşmasının yanı sıra partisinin kaybettiği 23 Haziran İstanbul Seçiminin ardından sosyal medya hesabından "Başörtüsü takıp da CHP'ye oy verenlere acıyorum" şeklinde açıklamada bulunan AK Parti Merkez İlçe Yöneticisi Gülsüm Bulayır'ın paylaşımı da vardı.| Metin KOÇ / Çanakkale YorumCHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan'ın 23 Haziran İstanbul Seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere parti binasında düzenlediği basın toplantısına, CHP YÜksek Disiplin Kurulu Üyesi Serdar Soydan, Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan ve Çanakkale Belediye Meclis Üyesi Kanber Koç katıldı.İstanbul seçmeninin, Ekrem İmamoğlu'nun 31 Mart Seçimleri sonrası mazbatasının elinden alınmasına en güzel cevabı 23 Haziran Seçiminde Ekrem İmamoğlu'nu 800 bin oy farkıyla yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçerek en güzel cevabı verdiğini dile getiren İsmet Güneşhan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:"Bildiğiniz gibi geçtiğimiz Pazar günü İstanbul'da gerçekleştirilen bir seçimi hep birlikte yaşadık. 31 Mart'ta 'Mart'ın sonu bahar' dedik. Tüm Türkiye'ye bahar geldi. İstanbul'a da bahar geldi. Ama İstanbul'a bahar gelmesini bir türlü içlerine sindiremediler ve 6 Mayıs YSK kararıyla İstanbul seçimini iptal ettiler. Yeniden yapılmasına karar verdiler. Oysa 31 Mart'taki seçimlerde, İstanbul halkı, 16 milyon İstanbullu iradesini ortaya koyup, sayın Ekrem İmamoğlu'nu belediye başkanı olarak seçmişlerdi. Bunu bir türlü kabullenip, içlerine sindiremeyen iktidar yargıyı baskı altına alarak, siyasallaşmış yargının yardımıyla seçimleri yeniden yaptılar. Bu seçimler, sadece İstanbul ve Ekrem İmamoğlu için değil, Türkiye, Avrupa ve dünya için de gerçekten çok önemliydi. Türkiye ya çağdaş medeniyetler seviyesine dönebilmek için demokratik, hukukun üstünlüğü, temel hak özgürlüklerinin yer aldığı, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir şekilde devam edecekti ya da artık tipik bir İslam devleti, orta doğuya yönünü dönmüş bir orta doğu devleti olma yolunda ilerleyecekti. Bunun için çok önemli bir seçimdi. İstanbullu seçmenlerimiz de, kendilerine yapılan bu haksızlığı, kendi iradelerinin yok sayılması, Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasının elinden alınmasına cevabını en güzel şekilde, Pazar günü yapılan seçimlerde verdi. 31 Mart Seçimlerindeki oy farkı 13 bin 700 civarındaydı. Halk bu seçimde ise 800 binin üzerinde oy farkıyla Ekrem İmamoğlu'nu tekrar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçerek gerekli dersleri hem siyasallaşmış yargıya, hem iktidara açık ve net bir şekilde vermiştir.23 Haziran'da yapılan seçimlerde, adil bir seçim süreci yaşanmadı. Devletin tüm olanakları sadece 1 aday için kullanıldı. Yine basının yüzde 90-95'inde sadece Binali Yıldırım'ın haberleri yapıldı. Bu seçimlerinin sonucunda, 800 bin oy farkıyla sayın Ekrem İmamoğlu seçimi kazanmıştır. Ama sadece Ekrem İmamoğlu değil, Türkiye kazanmıştır. Onun için, biz bu seçimleri çok önemsiyorduk ve bunun sonucunda da Türkiye'de demokrasi kazanmıştır. Türkiye'de kazanan barış, sevgi, hoşgörü, özgürlük dili olmuştur. Kaybeden de öfke, nefret, kin, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı dil olmuştur. Bu seçimler, siyasallaşmış yargıya ders vermiştir. Türkiye demokratik bir ülkedir. Hiçbir zaman demokrasiden vazgeçmeyecektir. Türkiye bu seçimlerde, asla bir din, şahıs, parti, aile devleti olmayacağı mesajını tüm dünyaya vermiştir.""BELLİ Kİ BİRİLERİ ONU, ORAYA ÇIKARMIŞ"Seçim değerlendirmesinin ardından sözü Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin (ÇOMÜ) mezuniyet töreninde ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Alperen Uysal'ın, Çanakkale Belediyesi'ne yönelik eleştirilerde bulunduğu konuşmasına getiren Güneşhan, Alperen Uysal'ın sözlerini gençliğine ve heyecanına verdiğini belirterek şöyle konuştu:"ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı, üniversite mezuniyet töreninde bir konuşma yapmış. Sonuçta genç bir kardeşimiz. Heyecanına veriyorum. Ama ben özellikle genç kardeşlerimizden, arkadaşlarımızdan beklentim şu; kendi özgün iradeleriyle konuşsunlar. Birilerinin ağzıyla, diliyle konuşmasınlar. Birilerine yaranmak için veya belli noktalara gelmek için, birilerinin hoşuna gidecek lafları söylemesinler. Bakın bu öğrenci arkadaşımız, genç bir kardeşimizdir. Deneyimsizliğine ve tecrübesizliğine veriyorum. Söylediği şeyler, konuştuğu dil aynen Bülent Turan'ın söylediği laflardır. Yani bu genç kardeşimizin, ona hoş görünmek için, ona daha yakın olabilmek için böyle şeyler yapmasına ihtiyacı yok. Kendi görüşlerini çıkıp söylese saygı duyulur. Olabilir, o öyle düşünebilir, biz farklı düşünebiliriz. Ama gerçek şu; Çanakkale merkezde, Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan öncülüğündeki bu yerel yönetim anlayışı yüzde 60 oy aldı. Beğenseler de beğenmeseler de, yüzde 60'lık oya saygı göstermeleri lazım. Bu oy oranının içinde, üniversitede okuyan öğrenci kardeşlerimizin çok ciddi oyu da var. Üniversiteli öğrenci kardeşlerimiz, yazın kendi memleketlerine gitmek yerine Çanakkale'de kalmak istiyorlar. Neden kalmak istiyorlar? Çünkü Çanakkale huzurlu bir kent. Çanakkale şu anda Türkiye'de yaşanabilir en iyi kenttir. En iyi kenttir. Ne derlerse desinler. Sonuçta bir yerel yönetim vardır. Bu yerel yönetimlerin gayretleri, çabaları sonucunda, bu kent bu noktaya gelmiştir. Ve zaten başarılı bulunduğu için de bugün tekrar Ülgür başkanımız üst üste dördüncü dönem ve yüzde 60'ı aşan bir oyla tekrar seçilmiştir. Her zaman söylüyorum, üniversite bizim için çok önemli bir kurumdur. Çanakkale için çok önemli bir kurumdur. Bu kuruma biz sahip çıkacağız. Bugün üniversitedeki yöneticiler bunlar olabilir. Bunlar var diye biz üniversiteye farklı bir gözle bakmayacağız. Üniversiteye daha çok sahip çıkacağız. Bu genç kardeşimize de sahip çıkacağız. Bu genç kardeşimizin söylediği sözleri tamamen gençliğine veriyorum. Yoksa çıkıp, orada o şekilde konuşma yapması, tamamen belli ki birileri onu oraya çıkarmış. Maalesef bugün Türkiye'de liyakat sistemi tamamen ortadan kalktığı için devlet kademelerinde bir yere gelmek veya işsizse kamu kurumlarında çalışabilmenin yolu yordamı, kendilerine muhalefet olan, iktidara muhalefet olan CHP, Atatürk, laiklik gibi her konuda çıkıp konuşmak, onun aleyhinde laf söylemek, gerekirse sert laflar söylemek ve bunun karşılığında da bir yerlere gelmekten geçiyor. Dolayısıyla ben, genç kardeşlerimizden, arkadaşlarımızdan, bu yol ve yöntemi izlememelerini istiyorum."(ÇOMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Alperen Uysal'ın açıklamasını okumak için aşağıda yer alan görselin üzerini tıklayınız...""HER ÖNÜNE GELEN BÖYLE KONUŞMAYA KALKARSA..."Gazetecilerin, AK Parti Merkez İlçe Yöneticisi Gülsüm Bulayır'ın 23 Haziran İstanbul Seçimi sonrası sosyal medya hesabından yaptığı, "Reis yıllardır başörtüsü için savaş verdi. Başörtüsü takıp da CHP'ye oy verenlere acıyorum" şeklindeki paylaşımı hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Güneşhan şu ifadeleri kullandı:"Şimdi bu AK Parti'li Merkez İlçe Yöneticisi, bir laf söylemiş. Ona bir şey söylemeye gerek yok. Zaten bunun muhatabı da biz değiliz. Bakın artık böyle şeylerin prim yapmadığını bunların görmesi lazım. Bunlardan ders çıkarmaları lazım. Bakın bu seçim döneminde kullandıkları ayrıştırıcı, aşağılayıcı, ötekileştirici, yok sayıcı dil yüzünden İstanbul gibi yerde kendilerini ne hale getirdiler. Çanakkale'de ne hale geldiler. Birilerinin bunlara dur demesi lazım. Bakın sayın Cumhurbaşkanı, seçim sonuçları açıklandıktan sonra çıktı tebrik etti. İl Başkanı da tebrik etti. Her önüne gelen sosyal medya üzerinden, böyle konuşmaya kalkarsa Türkiye'de halkın, vatandaşın beklentilerinin uzağında bir siyaset yapılmaya başlanır. Onun için biz artık yeni bir sayfa açmak istiyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye'dir. Önemli olan birliğimiz, beraberliğimiz, bütünlüğümüzdür. Çanakkale için ne yapabilirizdir. Çünkü bu konuda, yerel yönetim olarak önümüzde daha 5 yıl var. Bu konuda hep beraber çalışmak durumundayız."