"Mera kanununu değiştirmek kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır!"

Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu, Meclis Plan ve Bütçe komisyonunca kabul edilen kanun maddeleriyle çayır, mera, yaylak ve kışlakların geri dönüşümsüz ve bedelsiz olarak tahrip edilmesinin önünün açılmaya çalışıldığını iddia etti.Konuya ilişkin yazılı açıklama yayımlayan Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi Yönetim Kurulu'nun bildirisinde şu ifadeler kullanıldı:"Meclis PLAN VE BÜTÇE komisyonunca kabul edilen BAZI VERGİ KANUNLARI İLE DİĞER BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISININ 54. ve 55. Maddeleri ile 4737, 4691, 4562 ve 3218 sayılı kanunlar kapsamında Endüstri Bölgesi, Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Organize Sanayi Bölgesi ve Serbest Bölgeler kurulabilmesi için çayır, mera, yaylak ve kışlakların geri dönüşümsüz ve bedelsiz olarak tahrip edilmesinin önü açılmaya çalışılmaktadır.Bir süre önce Sırbistan’la 5000 tonluk et ithalatı anlaşmasının imzalanmış olması kamuoyunca bilinen bir gerçektir. Hayvansal üretimin olmazsa olmazlarından olan çayır mera alanlarının geri dönüşümsüz olarak kaybedilmesi ülke tarımına fayda getirmez. Ülke tarımının üretim sorunları konuyla ilgili herkes tarafından bilinmektedir. Oysa bu tasarıyla mera kanununa getirilmesi planlanan değişiklikler tanım yerindeyse kendi ayağımıza kurşun sıkmaktır.Yapılmak istenen değişiklik Anayasamızın 45. Maddesine de aykırıdır. Zira Anayasamızın 45. Maddesi “Devlet, tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır. Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken tedbirleri alır” hükmünü içermektedir.Oysa hedeflenen değişiklikle eften püften gerekçelerle çayır mera alanlarımızın amaç dışı kullanımına yeşil ışık yakılmış olacaktır. Burada yapılmak istenen yerleşim alanları yakınlarında ve içerisinde kalan eski sanayi sitelerinin konut ve rant alanı haline getirilmesi, bilinen müteahhitlere yeni kar kapılarının açılması anlamına gelecektir.Mera Kanununda çayır mera alanları “otlatmak veya otundan yararlanmak, bir veya birden fazla yerleşim birimine tahsisi yapılmış devletin hüküm ve tasarrufu altındaki” yerlerdir. Oysa yapılacak değişikle çayır mera alanları büyük ölçüde elden çıkacak ve o yörelerdeki insanların yaşamları olumsuz yönde etkilenecektir.Çayır mera alanları sadece hayvansal üretimde ucuz yem kaynağı olması yönünden değil aynı zamanda erozyon kontrolü, biyolojik çeşitlilik kaynağı oluşu, toprak ıslahı ve su kaynaklarının korunması gibi sebeplerle de önem taşımaktadır. Çayır meralar şehirlerde yaşayan pek çok kişinin özlemini çektiği pastoral yaşamın ete kemiğe büründüğü yerlerdir.Bizler TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şubesi olarak ülkemiz için endüstriyel ve teknolojik ilerlemenin sanayinin gelişmesinin önemini bilmekteyiz. Ancak edindiğimiz deneyimler bu tip oldubitti değişikliklerde amaçlanan gizli fikirlerle söylenenlerin örtüşmediğine işaret etmektedir. Ülkemize olan sorumluluk bilincimizle haykırıyoruz ki, bu tasarı iyi niyetle yapılan bir çalışma değildir.Tanım olarak mühendis hendese bilen anlamına gelir. Hendese ise matematik demektir. Tarımsal üretim arzımız yetersizdir. Pek çok bitkisel ve hayvansal tarım ürünü ithalatla karşılanmaktadır. Hal böyle iken potansiyel üretim alanlarının geri dönüşümsüz olarak elden çıkarılmasına yol açacak uygulamalara geçit verilmemesi gerekmektedir.TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ÇANAKKALE ŞUBESİ OLARAK YURTSEVER BİLİNCİMİZLE ULUSAL ÇIKARLARIMIZA AYKIRI OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KONULARLA SESİMİZİ GÜR BİR ŞEKİLDE HAYKIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ."