Metin Koç yazdı: “Bu tarz paylaşımlar Çanakkale'de size eksi yazar sayın başkan"

Metin Koç yazdı: “Bu tarz paylaşımlar Çanakkale'de size eksi yazar sayın başkan"
Metin KOÇ | Çanakkale YorumGeçtiğimiz Cuma akşamı Elazığ'da meydana gelen ve yıkıcı etkisi Malatya'da da hissedilen 6.8 büyüklüğündeki deprem 38 canımızı hayattan kopardı. Halen enkaz altında bulunan 3 kişi kurtarılmayı bekliyor.Deprem anından itibaren ülke seferber oldu. Arama kurtarma ekipleri, gönüllü sağlık ekipleri, hükümet yetkilileri ivedilikle afet bölgesine hareket etti. Türkiye'nin dört bir yanındaki belediyeler seferber oldu, imkanları dahilinde bölgeye ekiplerini gönderdi. Kısacası Türkiye tüm dinamikleriyle, büyük devlet refleksini bir kez daha gösterdi.Depremden 1 gün sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ’a hareket etti. Arama kurtarma çalışmalarını yerinde izledi. Hastanede yaralıları ziyaret etti. Elazığ ve Malatya’da cenaze törenlerine katıldı. Depremzedelere, yaraların bir an önce sarılacağı ve TOKİ ile iş birliği yaparak, yıkılan binaların yerine yenilerini inşa edecekleri sözünü verdi.Sosyal medyada da durum farklı değildi... Milyonlarca paylaşım yapıldı, Elazığ ve Malatya halkına destek verildi. Bence bizi diğer ülkelerden ayıran da bu... Ne kadar farklı yaşamlar da sürsek, ne kadar kavga da etsek, farklı siyasi görüşlerimiz yüzünden birbirimizi boğma noktasına da gelsek, birlik ve beraberlik gösterilmesi gereken böyle zamanlarda tek yürek olmayı başarıyoruz. Olması gereken de bu değil mi? Ha illa muhalefet yapacağız diye, bu günde bile sosyal medya şebekliği yapanlar olmadı mı? Oldu tabii... Puslu havayı görünce durumdan kendine vazife çıkarma ve kaostan beslenme huyundan vazgeçmeyen bu kişiler hakkında soruşturma başlatan İçişleri Bakanlığı gerekeni yapacaktır.Sosyal medya demişken, gelelim asıl konumuza…Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremde yakınlarını kaybeden bir baba ile birlikte Elazığ’da cenaze namazına katılmıştı. Erdoğan, acılı babanın ağladığı anlarda gözyaşlarına hakim olmakta güçlük çekmişti. Erdoğan’ın o anda çekilen fotoğrafı sosyal medyada en çok paylaşılan kareler arasına girmişti.O kareyi paylaşanlardan biri de AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek idi… Ölçek sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafın altına, “Deprem bölgesine ulaşamayan devletten, anında milletine yardım eli uzatıp hüzünlenen devlete...” notunu düşmüştü.
Ölçek’in paylaşımında kullandığı ifade takipçilerini ikiye böldü. Kimileri destek verdi, kimileri de, “Böyle acılı günde siyaset yapmak hiç hoş değil. Siz devlet değil hükümetsiniz” sözleriyle tepki gösterdi. Açıkçası ben de Sayın Ölçek’in söz konusu paylaşımını hoş karşılamayanlardanım. Ölçek, “Deprem bölgesine ulaşamayan devletten” sözüyle sanırım 1999 depreminin sabahında açıklama yapan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e atıfta bulunuyordu. Peki Ecevit ne demişti? Şöyle diyordu Ecevit, “Birçok yerle telefon bağlantısı kolay kurulamadığı için, bazı yerlerle de hiç kurulamadığı için, henüz yeterince ayrıntılı bilgiyi alabilmiş durumda değiliz. Çalışmalar ortalık aydınlandıktan ve iletişim olanakları sağlandıktan sonra yoğunlaşmaya başladı.” Bu ifadelerde herhangi bir acizlik belirtisi var mı sizce? Dönemin iletişim imkanlarını hatırlayın lütfen. Günümüzdeki gibi sosyal medya olanakları yok. Bırakın sosyal medyayı, internet ve cep telefonu kullanımı da son derece kısıtlı. Kaldı ki şimdi bile deprem olduğunda GSM operatörleri çöküyor. Bırakın farklı bir şehri, iki sokak ötedeki yakınımıza bile telefonla ulaşamıyoruz. Ben, o geceyi de annemin bizi uyandırıp, kurtarmak için can havliyle attığı çığlıkları da dün gibi hatırlıyorum. Deprem oldu aşağı indik, bir süre sonra çaresizce evimize girdik. Ertesi gün öğrendik ki on binlerce insan hayatını kaybetmiş. Şimdi ise daha depremin ortasında insanlar sallanırken “deprem oluyor” diye tweet atıyor. Haber kanallarına son dakika bilgisi düşmeden, sosyal medya aracılığıyla tüm bilgiye saniyeler içinde ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla ben, dönemin teknolojik şartları göz önünde bulundurulduğunda Ecevit’in sözlerinde bir acizlik aramıyorum. Devlet, her zaman vatandaşının yanındadır bu birincisi…İkincisi… Binlerce yıllık devlet geleneğine sahip olmasının yanında vakti zamanında dünyaya hükmeden Osmanlı Devleti’nin devamı niteliğindeki Türkiye Cumhuriyeti her şart ve koşulda vatandaşına yardım edecek, türlü tehlikeleri bertaraf edecek güce sahiptir. 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinde de, 2011 Van depreminde de, Elazığ depreminde de üzerine düşeni yapmıştır, yapmaya da devam edecektir.Üçüncüsü… Birlik ve beraberliğin, tek yürek haline gelmenin elzem olduğu böylesi günlerde siyaset kokan bu tarz paylaşımlar hem toplumu kutuplaştırır, hem de Çanakkale’de şahsınıza eksi yazar. Zira paylaşımınızın altındaki yorumlara baktığınızda takipçileriniz arasında yarattığınız kutuplaşmayı da görebilirsiniz.Son söz... Cumhurbaşkanları, hükümetler, siyasi iktidarlar gelir geçer, aslolan devlettir. Ne demişler, "Devlet evin sahibi, hükümet kiracısıdır."

Yorum Yazın