Muharrem Erkek: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fethullah Gülen'e aşık olmuş"

Muharrem Erkek: "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fethullah Gülen'e aşık olmuş"
CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Muharrem Erkek, Meclis’te süren bütçe görüşmelerinde, Türkiye Adalet Akademisi bütçesi üzerine CHP Grubu adına söz aldı.Adalet Akademisi'nde, Hakim-Savcı adaylarının çok ciddi baskılara maruz kaldığını belirten Erkek, belli cemaatlerin, belli ideolojilerin temsilcilerinin, Hakim-Savcı adaylarını tedrisattan geçirdiklerini ileri sürdü ve 15 Temmuz darbe girişimini kastederek, “Anlaşılıyor ki geçmişten hiç ders alınmamış. Yargının tarafsız ve bağımsızlığı bu biçimde nasıl sağlanacak?” diye sordu.680 Sayılı OHAL KHK’sı ile Hakim-Savcı adaylarının yazılı sınavındaki barajın kaldırılmasını eleştiren Erkek, "Liyakati, hakkaniyeti, adaleti Adalet Akademisi'nde yok ettiniz! Gerçek vatanseverlik, adaleti tesis etmekle mümkündür” dedi.AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun FETÖ’yü destekleyici sözlerini de konuşmasında belirten Erkek, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun konuşmalarını dinleyince görüyoruz ki kendisi Fethullah Gülen'e aşık olmuş. Böyle bir İçişleri Bakanı varken FETÖ ile nasıl mücadele edilir?" sorusunu sordu.Erkek sözlerine son verirken, “Kendi ülkesinde vergi vermemek için vergi cennetlerinde şirket kuranların hazırladığı bütçe, halkın bütçesi olamaz” dedi.SÜLEYMAN SOYLU NE DEMİŞTİ?İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2011 yılında “Cemaat’in faaliyetlerini askıya alınsın” diye söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeli ve CHP’li İsa Gök’e tepki göstermişti.Soylu’nun FETÖ terör örgütü elebaşısı Fethullah Gülen ve FETÖ’nün firari Savcısı Zekeriya Öz’e yönelik övgü dolu sözleri dikkat çekmişti.“Bir taraftan Sayın Bahçeli, Fethullah Gülen hakkında diğer taraftan İsa Gök yine Fethullah Gülen ve onunla birlikte hizmette bulunan insanlar hakkında ipe sapa gelmez, bir merkezden yönetildiği apaçık olan açıklamalarda bulunuyorlar. Bunu tesadüf olduğunu bana kimse söylemesin” diyen Süleyman Soylu şunları söylemişti:"ÖMRÜNDE TEK BİR DİKİLİ AĞACI OLMAYAN İNSANLAR…"“Buradan Türkiye’yi yönetenleri uyarıyorum, bu aynen 28 Şubat gibi, 12 Eylül öncesi gibi büyük bir senaryodur. Derin devlet bütün ama bütün her şeyiyle beraber harekete geçmiştir.Bütün dünyanın üzerinde ittifak ettiği, dünyanın her noktasında okullarıyla eğitime yaptığı seferberliği hem diyaloğa hem dinler arası bir şekilde uzlaşmayı sağlayacak nefreti ortadan kaldırmaya çalışacak mümtaz bir şahsiyete saldırı vardır. Bu saldırının sebebi Fethullah Gülen değildir aslında Türkiye’de mazlum insanlar ilk defa iktidara gelmektedirler.Hakkında bütün dünyanın övgüler düzdüğü, aslında bütün memleketimizin minnettar olması lazım gelen bir anlayışa çirkin bir saldırıya muhatap olmamak lazım. Fakat insanın içi hazmetmiyor. Ömründen tek bir dikili ağacı olmayan insanlar, Allah rızası için bu ülkenin her noktasına Diyarbakır’dan Edirne’ye kadar dünyanın her noktasında Afrika’dan Asya’ya kadar Balkanlara kadar Amerika’ya kadar her noktada bu milletin temel değerlerini dünyayla birleştirmeye çalışan bir anlayışa şiddetle saldırıyorlar. Benim bunu bakınız açık söylüyorum, Müslümanlık adına, Anadolu insanı adına, Türklük adına milliyetçilik adına, bu ülkenin geleceği adına kabul etmem mümkün değildir.”"ZEKERİYA ÖZÜN ALDIĞI RİSKİ…"Süleyman Soylu, FETÖ’nün firari Savcısı Zekeriya Öz’ü ise şöyle övmüştü:“Türkiye’de 4 yıldan beri hiç kimsenin cesaret edemediği, daha önce cesaret edilip bunu canıyla ödeyen insanlardan sonra bu iş için adım atan bir kişi çıktı ve arkadaşlarıyla beraber çıktı, evet siyasi irade de bunun arkasında oldu, bunun da hakkını teslim etmek lazım ama Türkiye’de olmayan olması hiç birimiz tarafından hayal edilmeyen hepimizin siyasi ve ülkenin geleceğiyle ilgili beynimizi formatlayabileceğimiz, bizi yeni bir alana doğru çekti. Bu ülkenin de haksızlık yapan insanlarının haksızlığının yanına kar kalmayacağını, bir tek adam bir işportacının oğlu, ortaya koydu. Bu ağırlarına gitmiş olabilir. Ankara’da müsteşar yardımcılığı yaparken Ankara’da orada bürokraside bulunurken elbette her hükümete kuyruk sallarken bu adamın aldığı riski, Zekeriya özün aldığı riski veya onu arkadaşlarının aldığı riski bunlar almadılar.”
Yorum Yazın