AK Parti’li Aydın, Ülgür Gökhan’a seslendi: “Sarıçay için harekete geçme zamanı hala gelmedi mi sayın başkan?”

Ertuğrul Aydın konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kıyı kenti olan Çanakkale; boğazı, denizi ve tam ortasından geçen Sarıçay’ı ile ünlü. Ancak Sarıçay’ın bu ünü, bir türlü çözülemeyen sorunlarından geliyor. Belediye meclis gündemine defalarca taşınmış olmasına rağmen, Merkez İlçe Belediye Başkanı Sn. Ülgür Gökhan tarafından, tabiri caizse topu diğer kurumlara atarak sorumluluktan kaçmak için manevralar yapılıyor. Bu tarz davranışlar, vatandaşın derdine çare olmaktan çok uzak maalesef.

“BEKLENTİLER KARŞILANAMAMIŞTIR”

1990’lı yılların sonunda yaşanan yoğun yağışlar herkesin yüreğini ağzına getirmişti. Köprübaşı mevkii olarak bilinen, Atatürk Caddesi üzerindeki köprünün neredeyse altına kadar su seviyesi yükselmişti. O dönemde birçok balıkçı esnafı birinci dereceden zarar görmüş, neyse ki yaralanma ya da can kaybı olmamıştı. Sonrasında Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi ve Devlet Su İşleri arasında yapılan protokol gereği, deniz kıyı çizgisinden 2.6 km içeriye doğru Sarıçay havzasının kullanım hakkı ve sorumluluğu belediyeye devredilmişti. Aradan geçen onlarca yıl içerisinde bazı rekreasyon ve ıslah çalışmaları yapılmış olsa da beklentiler karşılanamamıştır. Çanakkale’de 1960’ların başında yaşanan sel felaketinde 4 hemşehrimiz ne yazık ki hayatını kaybetmişti. Daha sonrasında yapılan Atikhisar Barajı bu taşkınları büyük ölçüde engellemiş fakat tehlikeyi tamamen ortadan kaldırabilmiş değildir. Çünkü; baraj havzası tamamen dolup, üzerinden taşmaya başlayınca, kontrol tamamen doğanın eline geçmiş oluyor. Bu tehlike her zaman göz önünde bulundurulmalı, ortaya koyulacak çözümler bu büyük risk üzerinden değerlendirilerek planlanmalıdır. Sayın Başkan belki öncelikle, kesin yapı yasağı olmasına rağmen Sarıçay havzasına yaptıkları belediye çalışanları sosyal tesisleri binasını yıkarak ilk adımı atabilir.

“BALIKÇI ESNAFI, MADDİ HASARLARA MARUZ KALMAKTADIR”

Çanakkale’de balıkçılar için bir barınak alanı olmadığı için teknelerini Sarıçay’a bağlamak zorunda bırakılan balıkçı esnafımız ekmeğini denizden çıkarmaya çalışırken, bir de temizlenmediği için sığlaşan ve adeta bataklığa dönüşen havzada teknelerinin özellikle pervane kısmında oluşan maddi hasarlara maruz kalmaktalar.

“BELEDİYE YILLARDIR HİÇBİR ÇALIŞMA YAPMADI”

Çanakkale Merkez İlçe Belediyesinin ruhsatlı bir döküm sahası ve inşaat atıkları geri dönüşüm merkezi bulunmadığı ve bu konuda yıllardır hiçbir çalışma yapmadığı için, şehrin her yeri moloz yığınları ile dolu. Tabi Sarıçay da nasibini fazlasıyla almış bu durumdan. Aynı zamanda imar alanlarındaki kontrolsüz atıkların da, yoğun yağışların yaşandığı dönemlerde oluşan kuru dereler vasıtasıyla Sarıçay havzasına ulaştığı da aşikâr. Acilen döküm sahası geri dönüşüm tesisi için harekete geçilip Sarıçay havzasındaki atıkların da buraya taşınması gerekmektedir.

“ATİKHİSAR BARAJ HAVZASINDAN TEMİN EDİLEN SUYU, HİÇBİR BEDEL ÖDEMEDEN ŞEHİR SAKİNLERİNE SATIYORLAR”

Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi, Sarıçay’ın sularının kontrol altına alındığı Atikhisar baraj havzasından temin edilen suyu hiçbir bedel ödemeden şehrin sakinlerine, iyi de bir fiyata yıllardır satmaktadır. En azından elde ettiği bu gelirin cüzi bir kısmını, yeşil yol ıslah projelerine ayırmış olsaydı, onlarca yıl içerisinde kentin kordon bölgelerine rakip olabilecek, kentin kültürel ve ekonomik gelişimine büyük katkı sağlayacak bir çekim merkezi yaratabilirdi. 

“ÜLGÜR GÖKHAN, ŞEHRİN KANAYAN YARASINA KAYITSIZ KALMIŞTIR”

Çanakkale Merkez İlçe Belediye Başkanı Sn. Ülgür Gökhan maalesef son 20 yılda gözlerini ve kulaklarını kapatarak, şehrin kanayan yarasına kayıtsız kalmıştır. Yapılmayan ve bu şehrin insanlarından esirgenen her hizmet, çözülmeyen diğer sorunlarla birlikte yüreğimizi sızlatarak Sarıçay’dan denize dökülüyor. Sayın Başkan herhalde bu sorunların çözümünü önümüzdeki dönemde göreve gelecek yeni bir belediye başkanının çözmesini bekleyecek. Kentli hemşehrilerimizin beklemeye tahammülünün kalmadığını biliyoruz. Konunun yakın takipçisi olmaya devam edeceğimizi de tekraren duyuruyoruz.”