Çanakkale Belediyesi’nde işten çıkarılan Alper Usta: “Eşimin yanında tehdit edildim!”

Yaşananlara ilişkin yazılı açıklama yapan Alper Usta, işten çıkarılmasına giden süreci anlattığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Saygıdeğer Basın Mensupları ve Değerli Kamuoyu,

Bugün, 39 yıldır Çanakkale’de yaşayan 2013 yılından itibaren Çanakkale Belediyesinde çalışan Çanakkaleli bir emekçi olarak hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden, savunma hakkı dahi tanınmadan, bir günde işten atılmamı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hepinizin bildiği gibi uzun yıllar yaptığım gazetecilikten sonra 2013 yılında Ülgür Gökhan’ın belediye başkanlığı döneminde Çanakkale Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğünde personel olarak belediyede çalışmaya başladım. Belediyenin görevlendirmesiyle uzun yıllar Çanakkale Kent Konseyinde çalıştım. Genel Sekreterlik görevinde bulundum. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünde görev yaptım. Belediyemizin youtube kanalında “Senin Hikayen” programını sundum, kentin belliğine dokundum. Kirazlı Balabanda doğanın talanına dur demek için, içme suyu kaynağımızı korumak için gece gündüz orada gönüllü olarak nöbet tuttum. Çanakkale Belediyesi Afet İşleri Müdürlüğü personeli olarak belediyeyi ulusal ve uluslararası toplantılarda başarıyla, gururla temsil ettim. Kısaca yaşamım boyunca elimden gelen imkanlar doğrultusunda aktif olarak çalıştım, yaşadığım şehre katkıda bulundum ve imkan verilirse gerekçesiz, haksız yere son verilen iş akdim yenilenirse, en iyi şekilde çalışmaya da devam edeceğim.

Şöyle ki; geçen yıl 16 Nisan 2024 tarihinde kadrom iptal edildi, 25 Mart 2025 tarihinde  ise hiç bir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldım. İşsiz kaldım.

İşten çıkarılmamla ilgili kamuoyunda yanlış bilgiler aktarıldığı için konunun özünü ve yaşanan süreci bizzat kendim aktarmak istiyorum.  23 Mart 2025 Pazar günü CHP üyesi olarak eşimle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu’na destek vermek için Çataltepeliler Derneğinde kurulan sandığa oy kullanmak için gittik. Parti üyesi olarak oy kullandıktan sonra çıkarken ufak çaplı, karşılıklı sözlü tartışma yaşandı.

Aynı zamanda parti üyesi olan ve Ekrem İmamoğlu için oy kullanan eşimin yanında sözlü ve fiziki müdahaleye maruz kaldım.

Olayların başlangıcı ise, asıl olarak sözlü tehdit edilmemle başlamıştır.

“Sen çok havalandın, Sen gününü göreceksin, Bunun hesabını vereceksin.”

Bu sözler aynı zamanda kadrolu bir belediye çalışanı olan ve şirket yönetiminde olduğunu bildiğimiz Ömer Kaplan tarafından hem de eşimin yanında söylendi. Bundan sonra gelişen olaylarda benim söylemediğim sözleri söylemiş gibi aktaranlar, işten atılmam için gerçek dışı açıklama yapanların belediye başkanı sayın Erkek’e aktarmadığı durum bir kadının, bir annenin, eşimin çığlıklarıdır. 

Sayın başkan size olayı aktaranlar eksik ve taraflı söylemişler. Bilerek isteyerek bana zarar verme amacıyla size söylemediğim ifadeleri aktarmış görünüyorlar.

Ben onlarca kişinin içinde tehdit edildim, hakarete uğradım. Hem de eşimin yanında.

Benim söylemediğim sözleri duyanlar size yalan yanlış şekilde taşıyanlar eşimin çığlıklarını nasıl duymadı?

Eşim; “Çıkalım buradan, gidelim Alper” derken, bana korkuyla bakarken bunları görmeyen duymayanları da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Orada belediye meclis üyeleri, il, ilçe yöneticileri, gençlik kolları üyeleri ve kadın kolları hepsi oradaydı. Hepiniz oradaydınız.

Tüm bunlar yaşandıktan sonra 25 Mart Salı günü telefonuma gelen sms ile işten çıkarıldığımı öğrendim. Aynı gün içinde yazı tarafıma tebliğ edildi.

Eklemem gerekir ki ülkenin ağır ekonomik krizden geçtiği günümüzde 13 yıl CHP’ye hizmet etmiş, CHP seçim çalışmalarında gece gündüz çalışmış, Kazdağları sürecinde aktif görev alarak alanda mücadeleye destek vermiş birisiyim. Ben CHP’nin kalesi Çanakkale belediyesine sayın Ülgür Gökhan döneminde liyakatle girmiş birisiyim.

Yine eklemem gerekir ki; Çanakkale Belediyesinde yetkili olan sendika DİSK Genel-İş bundan bir yıl önce benimde içinde olduğum işçilerin kadrolarının iptal edilmesi sürecinde sessiz kalmıştır. Bugün işsiz bırakıldığım süreçte de benim yanımda olmamıştır.

Sendika üyesi olan işçilere sahip çıkamayan, onlara destek olamayan bir sendikanın İşçinin ve Emekçinin en önemli günü olan 1 Mayıs’ta hangi yüzle ve nasıl yürüyeceğini yine siz Çanakkale kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

2013’ten bugüne ben sadece işimi yaptım.

Çalmadım, hırsızlık yapmadım, ihale işlerine girmedim, iş takibi yapmadım, belediye parasını ve kamu kaynaklarını hiç etmedim, edilmesine müsaade etmedim, yalakalık yapmadım,

Ben sadece işimi layıkıyla yaptım.

Son olarak 1 çocuk babası olarak ve bir aile olarak bu zor şartlarda bir gerekçe dahi belirtilmeden, savunmamı dahi almadan işsiz bırakıldım.

İşten atıldıktan sonra yaşadığım bu süreçte gerek telefon ederek, gerek mesaj atarak gerekse korkmadan yüz yüze görüşerek destek olan yanımda olan herkese teşekkür ediyorum.

Son olarak arkadaşlar bu şehrin Belediye Başkanı Sayın Muharrem Erkek’tir ve bu şehir ona emanet edilmiştir. Daha önce sayın Ülgür Gökhan’a emanet edildiği gibi. Ben dahil hepimizin haklarını korumak herkese eşit yaklaşmak şehrin emini olan sevgili başkanımız Muharrem Erkek’e düşmektedir.

Biz 3 kişilik bir aileyiz. Ben, eşim ve hepinizin yakınen tanıdığı oğlum Vatan.

Burası bizim vatanımız.

Sayın başkan haksızlığa uğradım. Size ulaşmaya çalıştım. Bu olayı merkez ilçe başkanı sayın İbrahim Can Ergun ve benim aramda bir sorun varmış gibi göstermeye çalıştılar. Ama bunlar doğru değil. Kendisiyle bir sorunum olmadığı gibi, gelecekte de bu mümkün görünmüyor. Ama belediye içinde ve dışında size yakın olan bir gurubun yarattığı bir problemler silsilesi var ve maalesef bu, size zarar veriyor. Bana randevu verirseniz, hem yaşanan olayı hem de belediyede yaşadığım süreçleri sizinle paylaşmak isterim.

Saygılarımı sunarken;

‘Hak Hukuk Adalet’ diyerek göreve iademi istiyorum.”