CHP İl Kadın Kollarından, Fatma Çakan cinayetine tepki: "Şiddetle sevilmek istemiyoruz!"
Fatma Çakan isimli kadının boşanmak istediği kocası tarafından kızının gözü önünde bıçaklanarak öldürülmesine CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol tepki gösterdi. "Acımız, kızgınlığımız ve bıkkınlığımız; sabrımızı aşıyor" diyen Erol, "Şiddetle sevilmek istemiyoruz. Bir kişi daha eksilmek istemiyoruz. Susmuyoruz, susmayacağız!" ifadelerini kullandı.
Fatma Çakan (44) isimli bir kadın, kızıyla birlikte gece vardiyasındaki işinden, merkeze bağlı Kurşunlu köyündeki evine döndüğü sırada boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından kızının gözü önünde bıçaklanarak öldürülmüştü. Talihsiz kadın, aldığı bıçak darbeleriyle olay yerinde hayatını kaybetmişti.
"BU VAHŞETE KARŞI SESSİZ KALAMAYIZ"
Çanakkale'yi ayağa kaldıran cinayete, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. "Fatma, ne ilk yiten canımız, maalesef son da olmayacak" diyen Erol, "Son yedi yılda dünyada kadın cinayetleri yüzde on arttı, ancak Türkiye'de bu oran yüzde 1400. Bu vahşete karşı sessiz kalamayız" dedi.
Başkan Erol, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
17 Mayıs sabahı, şehrimizde bir kadın arkadaşımız ,boşanmak istediği 2 çocuğunun babası olan kişi tarafından acımasızca öldürüldü...Bir baba kızının gözleri önünde annesini çaldı ondan...
Acımız,kızgınlığımız ve bıkkınlığımız sabrımızı aşıyor...
Fatma, ne ilk yiten canımız maalesef son da olmayacak.
Son yedi yılda dünyada kadın cinayetleri yüzde on arttı, ancak Türkiye'de bu oran yüzde 1400. Bu vahşete karşı sessiz kalamayız.
Her öldürülen kadınla birlikte akıl ve vicdani kaybediyoruz... Kaybettiğimiz hiçbir kadın bizler için birer sayı değil, istatistik hiç değil.
Bir hayatın son bulduğunun,bir kadının yaşam hakkının elinden alındığının hatta çoğu zaman bir çocuğun annesinin çalındığının farkındayız!
Farkinda olduğumuz bir diğer önemli konu ise kadın cinayetlerinin politik olduğudur.
Kadın cinayetlerinin en temel sebebi devletin ve toplumun cinsiyetçi yaklaşımidir.Kadınların özgüven kazanması, geçimlerini sağlayabilmeleri erkekleri rahatsız ediyor. Cinsiyetçi yaklaşımlar kadına karşı şiddeti sistematik hale getiriyor.Bu sebeple kadına karşı uygulanan şiddet vakaları münferit değil. Devlet-yargı-erkek üçlüsü kadınlara şiddet uyguluyor...
Yasalardaki "ağır tahrik indirimi"nin kaldırılmaması, ve İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmek üzere meclis tarafından kabul edilerek 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi kanununun etkin uygulanmaması ise cinayetlerin ve şiddetin artmasına açıkça sebep oluyor...
Biz kadınlar; Şiddetle sevilmek istemiyoruz, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz ve susmuyoruz... Susmayacağız!
Bu sebeple "İstanbul Sözleşmesi" kırmızı çizgimizdir!
Daha da yüksek sesle bağıracağız; YAŞASIN KADINLAR DİYE, YAŞASIN KADINLAR!"
Yorum Yazın