Esra Yüksel: “Bürokrasiye yenik düşmüş bir belediyemiz var”
Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, Çanakkale Belediyesi’nin 2020 yılı Faaliyet Raporuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın çözüme kavuşturulamayan her konuda bürokrasiyi gerekçe göstermesini eleştirdi. “Bürokrasiye yenik düşmüş bir belediyemiz var” diyen Yüksel, “Bakanlıklarda 81 ilden dünya kadar talep var. Takip etmeyip, bekleyip, ‘gelmiyor, devlet çalışmıyor’ demek çözüm değildir” dedi.
Çanakkale Belediyesinin Nisan ayı Olağanüstü Meclis Toplantısı, pandemi tedbirleri kapsamında Çanakkale Seramik Müzesinin bahçesinde açık havada gerçekleştirildi.
“ÇOK DA FAAL OLMAYAN BİR RAPORLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
Belediyenin 2020 yılı Faaliyet Raporunun değerlendirildiği toplantıda konuşan Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, çok da faal olmayan bir raporla karşı karşıya olduklarını belirterek, “2020 faaliyet raporu bu sene elimize erken geçti. Genel olarak baktığımızda çok da faal olmayan bir raporla karşı karşıyayız. Genelde, hedeflenen şeylerin yanındaki sütunlarda ya ‘proje aşamasında’ yazıyor ya da gerçekleşme oranları çok vasat, yüzde 5, yüzde 10 gibi ifade ediliyor. Bunun gerekçelerinden biri kovid olabilir. Çünkü dünya 2020 yılında kovid gölgesinde döndü. Ama bazılarının da, seçim vaatlerinden gelen konular olduğu halde, öncelememekle ilgili olduğunu düşünüyorum” dedi.
“BÜROKRASİYE KURBAN EDİLMİŞ KONULARI DİNLEMEKTEN BİZ DE SIKILDIK”
“Şimdi bizim sıraladığımız bazı önemli başlıklar var. Sürekli gündeme getiriyoruz. Sayın başkan sürekli aynı şeyleri dinlemekten sıkıldığını ifade ediyor, haklıdır. Çünkü biz de sürekli aynı şeyleri anlatmaktan sıkıldık. Biz bir de neden sıkıldık? Kimsenin yadsımadığı, kronikleşmiş sorunlarla ilgili sizden proje, plan yerine sürekli neyin, neden yapılmadığını anlatan, biraz önce de dördüncü köprüde örneğinde de yaşadık,Tarihleriyle, o sıkıcı, bürokrasiye kurban edilmiş konuları dinlemekten de biz sıkıldık. Karşılıklı bir zul var. Bu zulü ortadan kaldıracak da icradır. İcra da sizsiniz. Bu sorunlar çözüldüğünde, biz de aynı şeyleri söylemiyor oluruz. Kaldı ki bizim gündeme getirdiğimiz konular, ilçe ve belde belediyelerinde gerçekleştirilen konular. Biz hala burada, yapımı, çözümü kolay olan konularla ilgili gerekçelendirmeler yapıyoruz. Bu da inanın bizi sıkıyor” diye konuştu.
“ÇANAKKALE BELEDİYESİNİN BÜROKRASİYE YENİK DÜŞTÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUZ”
AK Parti Grubu olarak Çanakkale Belediyesinde yaşanan sorunlara ilişkin dört farklı tespitlerinin bulunduğunun altını çizen Yüksel, bu tespitlerini ise şu şekilde sıraladı:
“Şimdi bu sorunlar ve konularla ilgili bizim dört tespitimiz var. Bu tespitlerimizi iletmek istiyorum. Çanakkale Belediyesinin bürokrasiye yenik düştüğünü düşünüyoruz. Belediyedeki kadroların heyecanını yitirdiğini düşünüyoruz. Belediye kaynaklarının iyi kullanılmadığını düşünüyoruz. Yeni kaynak arayışlarının hepsinde de sıkıntı olduğunu düşünüyoruz. Uzun süredir bu dört tespit, birbirini de körükleyecek şekilde bir döngü oluşturduğu için bizim o sürekli saydığımız, bir türlü çözüm bulamayan, sürekli neden yapılamadığının gerekçelerini dinlemek zorunda kaldığımız konuların çözümünün de önünü tıkıyor. Yani size sunduğumuz, ister istek, ister rica deyin, talep deyin, bu taleplerde yapılacak iyileşmeler şehrin önünü tıkayan, çözüm bekleyen konuların önünü de açacaktır. Bu tespitlerimizi ifade etmek istiyoruz.”
“ÇANAKKALELİ VATANDAŞLARIMIZA, ‘AK PARTİ GRUBU ÖYLE BİR ÇALIŞTI Kİ, ÇANAKKALE BELEDİYESİ DE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALDI’ DEDİRTMEK GURUBUM ADINA TEMENNİMDİR"
Yüksel, bir sonraki yıl için daha faal bir faaliyet raporuyla karşılaşmayı umduklarını kaydederek, “Faaliyet raporunu okuduk. İyiyi, kötüyü ayırdık. Değerlendirmelerimizi yaptık. Umarım önümüzdeki sene daha faal bir faaliyet raporuyla karşılaşırız. Sonuçta öyle bir tablo ortaya çıkar ki, bürokrasiden arınmış, heyecanlı kadrolarla şehrin sorunları çözülmüş olur. Böyle bir tablo ortaya çıkarsa, Çanakkaleli vatandaşlarımıza, ‘AK Parti Grubu öyle iyi çalıştı ki Çanakkale Belediyesi de çalışmak zorunda kaldı’ derse grubum adına temennimiz gerçekleşmiş olur.Çünküşehrimize katkıda bulunmak için AK Parti olarak emek harcıyoruz. dedi.
“DÖRDÜNCÜ KÖPRÜ SÜREKLİ GÜNDEME GETİRDİĞİM BİR KONUYDU”
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, geçtiğimiz günlerde Sarıçay üzerine inşa edileceği müjdesini verdiği dördüncü taşıt köprüsüne ilişkin açıklamalarda da bulunan Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın başkan sunumunu yaptığınız süre içinde 3-4 kez bana hitaben birkaç şeyin ellerimden öpeceğini söylediniz. Bunun anlamı ‘destek bekliyorum’ demektir. Bazı konularda destek taleplerinizi iletiyorsunuz. Biz de yapıcı bir muhalefet olduğumuz için konuları ısrarla gündemde tutuyoruz ki dördüncü taşıt köprüsü bunun iyi bir örneğidir. Bir şekilde de, yola girdiğinde destek yapıyoruz. Dördüncü köprüyle ilgili de bir tespitimi ileteyim; Sürekli gündeme getirdiğim bir konuydu. Siz bu konuda farklı şeyler söylediniz sayın başkan. İki yıldır konuştuğumuz bir konu olduğu için; ‘Biz yapacaktık ama Devlet Su İşleri yapma dedi’ dediniz. Öyle bir şeyin olmadığını ben şu şekilde ifade edeyim; Birincisi, sizin köprü yapmanız için sormanız gerekmiyor. İnönü Köprüsünü yaparken sormadınız. İkincisi, ben de dedim ki; “Böyle bir tespitim yok. ‘Neden köprü yapılmasın desinler’ dedim. Siz de bana bir belge yolladınız. Bir soru soracağım sayın başkan. Devlet Su İşlerinden gelen yazıyı kendiniz okudunuz mu? Yoksa size ‘yapma deniyor’ diye iletildi mi? Size gönderilen yazıda ‘köprüyü yapmayın’ denmiyor. Hatta orada öyle bir ima bile yok. Grup arkadaşlarımla paylaştım. Kimse o yazıya bakıp da ‘siz yapmayın, biz yapacağız’ anlamını çıkarmıyor. Devlet Su İşleri diyor ki; ‘Bizim şu anki yatırım planımızda Sarıçay’ın ıslahı yok. Ama sizin yolladığınız köprü teknik olarak burada olması gerektiği düşünülen köprüye uygundur.’ Yani bu yazıyı ‘yapmayın, biz yapacağız’ şeklinde yorumlamak, bürokrasiye yenik düşmenin en büyük örneğidir. Sizden o yazıyı okumanızı rica edeceğim sayın başkan. Bir de dediniz ki, ‘İzin istedik vermediler.’ Halbuki İnönü Köprüsünde olduğu gibi, eğer niyetine girseydiniz sormayabilirdiniz. Yani siz, Devlet Su İşlerine bağlı olarak bir köprü planladığınızı ve oranın sizi beklettiği gibi bir algı oluşturdunuz. Sonra başka bir söylemde, hatta geçtiğimiz Ekim ayındaki mecliste olabilir. ‘Bütçe sınırlı. Köprü yapacağız ama yapamıyoruz’ dediniz. Yani, herhangi bir beklenti olmadan, istense, kaynak olsa yapılabilirdi anlamına geliyor. Sonuçta bir yol alınmış artık. Köprü de inşallah yapılacak. Özetle sayın başkan, ikimizin de bildiği gibi, bekleyen bir köprü konusu vardı ve hızlandırıldı. Onun için yapılmış bir haberdi. Teşekkür edilebilirdi, ‘bu güzel bir gelişme’ denilebilirdi. Ama bu iyi niyeti, bu desteği itibarsızlaştırmak adına böyle cümleler kurmanızı kendi adıma kınadığımı ifade etmek istiyorum.”
“BELEDİYEDEN ÇIKAN YAZI YETERSİZ OLDUĞU İÇİN GİTTİĞİ YERE BİR ŞEY İFADE ETMİYOR”
“Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, Çanakkale Belediyesinin bürokrasiye yenik düşmesindeki en büyük nedenin, resmi kurumlarla olan yazışmalarda derdini tam olarak ifade edememesinin olduğuna işaret ederek, bu iddiasını destekleyen tespitlerini şu şekilde sıraladı:
“Birincisi, Devlet Su İşlerinden gelen kağıt... Arkadaşlarıma da danıştım. Bu işleri bilen, bürokraside yer almış kişilere de sordum. Kimse, o yazının ‘köprüyü yapmayın, durun, biz yapacağız’ anlamına gelmediğini, tam tersine köprünün uygunluğunu ifade ettiğini belirtti. O yazı sizin önünüze gelseydi, zaten ne demek istediğimi anlayacaktınız.
“O YAZIDA NE KOORDİNAT NE DE TANIM VAR”
İkincisi, mezarlık yeriyle ilgili Orman Müdürlüğünden bir yer istenmiş. Bir yazı gitmiş. Siz mezarlıkla ilgili dediniz ki; ‘Kovid var, sıkıntı var.’ Ben araştırdığımda, şöyle bir cevap aldım. Bir yazı gelmiş belediyeden ama o yazıda ne koordinat var, ne tanım var. Biz nereye bakıp da ne yapabiliriz. İlettiğimde de, istenen yer talep edildi, orman oradan devam etti, mezarlığımızın yeri de hazır. Bu da bürokrasiye yenik düşmüşlüğün örneğidir. Belediyeden çıkan yazı, gittiği yere bir şey ifade etmiyor. Yani ilgili kişi bakıyor, belediye bir yazı yollamış ama hangi koordinat, uygun mu değil mi, ben çalışmaya başlamak için nereden başlayacağım.
“TAKİP ETMEYİP, ‘DEVLET ÇALIŞMIYOR’ DEMEK, ÇÖZÜM DEĞİLDİR”
Üçüncü örnek; Dümrek köyünde planladığınız hafriyat sahasıyla ilgili, orada isteyebileceğiniz alanın yarısını istemişsiniz. Orman Müdürlüğü de diyor ki, ‘Bu kadar çalışma yapılıyor. İzinler alınıyor ve istediğiniz alan dışında orman vasfında olmayan, bu amaçla kullanabileceğiniz yerler var. Bunu isteyin.’ Baştan orası tam kapasite istenseydi, bürokrasiye yenik düşülmeyip, heyecanlı, yaratıcı kadrolar bu yazıyı yazsaydı, orası da tam istenmiş olacaktı. Orada da gereksiz bir işleme tabii olmayacaktık. Şimdi, destek istediğiniz konularla ilgili elime dosyalar geliyor. Baktığımda, bu tespitimde iddialıyım, bu örnekleri daha da artırabilirim. Gerçekten bürokrasiye yenik düşmüş bir belediyemiz var. Belediyeden, ilgili kurumlara giden kağıt ne demek istediğini anlatamadan gidiyor. Sürekli bir kağıt bekleme, kağıt yollama. Sıkıldım dediğim şey de onun ifadesiydi. Siz de şu anda anlamı olmayan tarihlerle onları anlatıyorsunuz. Oysa, bürokratik yazı yazılır. Amirler, birimler bunu yapar. Sonra da konunun önceliği ve önemine göre iş takip edilir. Bakanlıklarda 81 ilden dünya kadar talep var. Takip etmeyip, bekleyip, ‘gelmiyor, devlet çalışmıyor’ demek çözüm değildir. Yazımızı yollarız, peşinden de takibini yaparız. İcraatlar da zaten böyle oluyor.”
Yorum Yazın