Esra Yüksel: “Otoparksız bir meydan, yarım meydandır”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Esra Yüksel: “Otoparksız bir meydan, yarım meydandır”
Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, Cumhuriyet Meydanı yanındaki yurt binasının yıkılarak, o alanın şehir meydanına dahil edilmesini öngören projeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeni şehir meydanını 1999 yılından bu yana hayata geçirmeye çalıştığını belirten Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı, “Sizin gerçekleşmeyen projelerinizin süresi minimum 10 yıldan başlıyor. Demek ki yapamamışsınız, olmamış. Yıllardır çözüm bekleyen meydan konusu asıl AK Parti Grup Başkanvekilimiz ve Çanakkale Milletvekilimiz Bülent Turan’ın yaptığı çıkıştan sonra gündeme geldi” diyerek eleştiren Yüksel, söz konusu meydanın altında mutlaka otopark olması gerektiğine de vurgu yaptı. AK Parti’li Yüksel’in gündeminde ayrıca, Sosyal Konutlar, Sarıçay’daki kirlilik, belediyedeki kadrolaşma iddiaları, şehrin bir türlü bitmek bilmeyen çöp sorunu ve kentsel dönüşüm noktasında vatandaşların belediye aracılığıyla bilgilendirilmesi konuları vardı. 

Çanakkale Belediyesi’nin Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı dün akşam Parion Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, gündem dışı konuşmasına Sosyal Konutlar meselesiyle başladı. Pazartesi günü İzmir açıklarında art arda meydana gelen ve Çanakkale’de de kuvvetli şekilde hissedilen depremlere atıfta bulunan Yüksel, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a, “Öncelikle sayın başkan Sosyal Konutlarda ne durumdayız? Onu öğrenmek istiyorum. Dün 4-5 kere sallandık. Biz grup olarak unutmuyoruz ama deprem de zaten kendini unutturmuyor. Bilgi güncellemesi açısından son durumunuzu anlatabilir misiniz?” sorusunu yöneltti.

“SOSYAL KONUTLARDA HIZA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR”

Başkan Gökhan’ın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileriyle birlikte, bir sonraki hafta Sosyal Konutlar’daki kentsel dönüşüm çalışmalarını başlatacaklarını belirtmesi üzerine AK Parti’li Yüksel şöyle konuştu:

Bize sunduğunuz projede, orada bir kentsel planlamacının şerh koyacağı aşırı bir yoğunluk vardı. Konutlar dışında o nüfus nasıl hareket edecek, altyapı ne, vesaire… Hıza çok ihtiyacımız var. Bizim eleştirilerimizle vakit kaybetmeyelim, zaten bittiğinde en son gideceği yer çevre şehirciliktir. Projeniz bittiyse direkt götürün. O zamana kadar sonuç alınsın. Sosyal Konutlar halkıyla paylaşılsın. Onlar da bu projeye mi girecekler, kendileri mi yapacaklar karar versinler. Yani her ne yapılıyorsa, çok hızlı olmalı ki bahardan sonra da orada tahliyeler olup, bir an önce de yeni yerlerine kavuşsunlar.”

Sarıçay’ın etrafının beton ve moloz yığınlarıyla dolu olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Elimizde bu kadar imkan varken ve realite ortada iken temizlik konusundaki, çöp toplama konusundaki bu direnci anlayamıyorum. Sürekli çevre hassasiyetinden bahseden CHP teşkilatının, şehrin içinde, yaşadığımız yerdeki çevre ve çöp sorunlarına ilgisiz kalmasını da anlayamıyorum” ifadelerini kullandı.

“ELİMİZDE BU KADAR İMKAN VARKEN, ÇÖP TOPLAMA KONUSUNDAKİ BU DİRENCİ ANLAYAMIYORUM”

Yüksel açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

“Sarıçay konusunda paylaşımlarımın izleniyor olmasına sevindim. Çünkü şehrin dertlerini ayda bir gün burada anlatmak yetmiyor.  Bundan sonra da o tip paylaşımlarla, gündeme getirdiğimiz konular hakkında, dikkat çektiğimiz konular hakkında mesaj vermeye devam edelim. Bu da bir yöntemdir. Sarıçay’daki fikrimde sabitim. Yaptığım paylaşımdaki resmin önünde, Tekzen bölgesinde inşaat ruhsatı verdiğiniz bloklar var. Yani o bloklardan bakılınca orası görülüyor. Bloklardaki ruhsat sahibi Çanakkale Belediyesi ise onun önündeki çöp başkasının ukdesinde nasıl olur bilemiyorum. O resim belki öyledir ama şehrin mücavir alanı sınırlarını bilen biri olarak, şehrin birçok mücavir alanında temizlik ve hijyen sıkıntısı olduğunun farkındayız. Onu kanıtlayan görseller de olabilir, zira telefonumun WhatsApp galerisi sürekli resimlerle, görsellerle doluyor. Moloz ya da normal çöp yığınlarından oluşmuş bir görüntü var. Temizlik konusunda sıkıntı var. Sarıçayımızın etrafı beton ve molozlarla çevrili. Bunun sebebi, nerdeyse ülkedeki bütün şehirlerde olan döküm alanının uzun süredir CHP yönetimindeki şehrimizde olmaması. İnşallah çözüme ulaşacak. Sürekli gündemde tutuyoruz. Ama bu olmadığı için yığılan molozları en azından temizlememiz gerekiyor. Şimdi ben bakıyorum, mücavir alandan bahsediyorum, belediyemizin araç parkurunda kamyon dolu, yükleyici makine var, operatör var, müdürlerimiz var ve neredeyse norm kadronun sınırına gelmiş sayıda işçilerimiz var. Bu işçilerimiz o kadar çok çalışıyor ki, kimisi 10 yıl, 20 yıl izne çıkmadan bilfiil çalışmış. Bunların bir kısmı da muhtemelen temizlik işçisi. Elimizde bu kadar imkan varken ve realite ortada iken temizlik konusundaki, çöp toplama konusundaki bu direnci anlayamıyorum. Sürekli çevre hassasiyetinden bahseden CHP teşkilatının, şehrin içinde, yaşadığımız yerdeki çevre ve çöp sorunlarına ilgisiz kalmasını da anlayamıyorum. 

“SÖZDE ÇEVRECİLİK, HİZMETLE ÖZDE ÇEVRECİLİĞE DÖNMELİ”

Çanakkale Belediyesi’nin çözüm ortaklarından SUEZ’i, çöp toplama faaliyetlerinde yetersiz kalmakla eleştiren Yüksel, “SUEZ firması 1 yıldır şehrin çöplerini topluyor ve bertaraf ediyor. 3-5 ay önce buraya geldiler, anlattılar. AR-GE’ler, prosesler havada uçuştu. Dinlerken sanki laboratuvarda atom parçalıyor gibiyiz. Sokakta, Barbaros Mahallesi’nin ortasında çöp yığınları varsa o anlatılanların hepsi çöptür” ifadelerini kullandı.

Yüksel şöyle konuştu:

“Bu çöp yani, aldığınızda yok olur, sonrasında bertaraf edilir. O paylaşımımda ‘çöpler toplanmıyor, her yer yığın’ dedim.  Konuya hakim olan arkadaşımız müthiş bir özgüvenle, ‘en iddialı olduğumuz konu çöp toplama’ dedi. Ben buradan sesleniyorum, en iddialı olduğunuz konu Barbaros’taki o görüntüler ise, daha az iddialı olduğunuz konuyla ilgili dehşete kapıldım. Deniyor ki, ‘gördüğünüz yerde fotoğrafını çekip, ihbar hattına ihbarda bulunun’. Şimdi münferit yerler ihbar edilir ama her yerdeki çöp sorunu, o zaman işi gücü bırakıp, bütün gün resim çekip ileteceğiz. Eğer bu böyle çözülecekse, belediye 2-3 tane gezer kontrol aracı bulsun, nerelerde çöp varsa kendi birimine ihbar etsin. Yani biz artık bu çöplerden kurtulmak istiyoruz. Hijyen ve temizliğin bu kadar önemli olduğu bir dönemde, elimizde bu kadar imkan varken, çöp yığınları her yerde önümüze çıkarken sözde çevreciliğin, hizmetle özde çevreciliğe dönmesini talep ediyorum. 

“GÜLÜMSETİRKEN, DÜŞÜNDÜRMESİNİ DE TERCİH EDERDİM”

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek’in, Çanakkale Belediyesi’ndeki kadrolaşma iddialarını, “Bizi gülümsetiyor” diyerek ti’ye alan Ülgür Gökhan’ın tavrını eleştiren Yüksel, “Biraz önce Merkez İlçe Başkanımız Sayın Yıldıray Ölçek’in beyanıyla ilgili (belediyedeki akraba çalışanlar) bir ifadede bulundunuz. Başkanımızın orada vurgulamak istediği, belediyedeki kadroculuk konusuydu. ‘Gülümsetiyor bizi’ dediniz. Gülümsetirken, düşündürmesini de tercih ederdim. Kadroculuk kimsenin sözde konuşurken, kimsenin tasvip etmeyeceği bir konudur. Çünkü kadroculuk liyakatsizlik getirir, liyakatsizlik de; başarısızlık, adaletsizlik ve güvensizlik getirir. Çanakkale Belediyesi’nin kadrolaşmasıyla ilgili zaten hep bir gündem vardı. Çok kadrolaşıldığı söyleniyordu. Şehir küçük, çalışanlara baktığımda annenin, gelinin, oğlunun aynı anda çalıştığını gördüğümüz örnekler de var. Ben sayı iddiasında bulunmayacağım ama kadrolaşmanın önüne geçilmeli. Hatta siz otobüslere bayan şoför alımlarıyla ilgili, ‘hiç talep gelmiyor ama alnında AK Parti’li yazsa bile işe alacağım’ dediniz. Bu söyleminiz bile belediyedeki kadrolaşmaya olan meyli gösteriyor. Yani AK Parti’li geliyorsa işe alınmıyor gibi gizli bir ifade vardı. Bu konuda kadrolaşmanın getireceği sıkıntılar, en önemlisi, liyakatsizlikten kaynaklı başarısızlığa da iteceği için dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu arada CHP’li Metin Ümit Ural’ın çıkışları da bizi güldürüyor. Geçende bir çıkışta bulundu, bir tarafta CHP İl Genel Meclisi’nde çoğunluğu bulunan CHP’li üyelerin müthiş bir partizanlık ve adaletsizlikle elini kolunu bağlamaya çalıştığı Gestaş var. Tüm bunlara rağmen yönetimsel bir başarıyla güçlenen, neredeyse yüzde yüze yakın kısmı Çanakkale’ye ait olan, çok güzel ve güçlü bir şirket Gestaş var. Bir de şehirde onu özelleştirecek bir CHP İl Başkanı var. Bu konuyu biz anlamadık. Birden bire böyle bir açıklamada bulundu. Sonra katıldığınız bir söyleşide, bu konu size sorulduğunda, ‘Ben Gestaş’ın yönetimindeyim. Böyle bir gündem olmadı’ dediniz. İfadeniz ve vücut diliniz, ‘nereden çıktı bu’ der gibiydi. Yani bir açıklaması yok. Bende mümkünse, ‘bu nereden çıktıyı’ açıklamanızı rica edeceğim” dedi.

“SİZİN GERÇEKLEŞMEYEN PROJELERİNİZİN SÜRESİ MİNİMUM 10 YILDAN BAŞLIYOR”

Konuşmasının devamında, yeni şehir meydanı konusunu gündeme getiren Yüksel, 1999 yılından beri bu konuyla ilgili girişimde bulunduğunu söyleyen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ı, iki seçim vaadinde de yeni şehir meydanı sözü verip, hayata geçirmemekle eleştirdi.  Yüksel, “Şimdi sizin genelde gerçekleşmeyen projelerin hikayesi minimum 10 yıldan başlıyor. 1999’da bununla ilgili girişimde bulunduğunuzu söylediniz. O yılda ne AK Parti’li Esra Yüksel vardı, ne de AK Parti vardı. Meydan düzenlemesi iki seçim vaadinizde de var, arada 4 yıl var, yani gerçekleşmemiş, olmamış” diye konuştu.

“GRUP OLARAK ÇOK HEYECANLANDIK”

Geçen hafta il kongremizde milletvekilimiz sayın Bülent Turan’ın çıkışı oldu. Biz grup olarak çok heyecanlandık çünkü şehrimize yakışmayan bir meydan olduğunu düşünüyoruz. Modern çağın donatılarının olmadığı, şehrimiz marka kimliğine katkıda bulunmayan bir meydan olduğunu düşünüyorduk. Heyecanlandık, hoşumuza gitti, sonra sizin açıklamanız geldi ‘kabul ediyorum’ diye. Bu da çok hoşumuza gitti” dedi.

“OTOPARKSIZ BİR MEYDAN, YARIM MEYDANDIR”

Yeni meydanın altında mutlaka otopark olması gerektiğinin altını çizen Yüksel, böylelikle hem Çanakkalelilerin otopark sorunundan kurtulacağını, hem de şehre gelen turistlerin araçlarını meydan altındaki otoparka bıraktıkları için şehir merkezinde daha fazla zaman geçireceklerini, bunun da esnafa olumlu yansıyacağına dikkat çekti.
Meydanın altına yapılacak otoparkın 1 yılda kendini finanse edeceğini ve sonrasında belediyeye gelir olarak döneceğini vurgulayan Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada hemen 4 çekincemi sunacağım size. Bu görüşmeler, sayın valimizin de öncülüğünde, milli eğitim müdürlüğü ile belediye arasında olacaktır. Bürokrasiye yaymadan, inatlaşmadan, hemen hızlıca altyapı hazırlansın. Sonrasında oraya bir meydan planlansın ama bu sefer sakın proje yarışmasıyla zaman ve para kaybetmeyelim. Bir de belediye projeleriyle, proje yarışmaları aynı cümleye girdiğinde olanlar (Sosyal Konutlar Kentsel Dönüşüm Projesi) ortada. Bu sefer hızlıca, zaten çok donanımsız bir meydan olduğu için donatmak ve fikir üretmek de çok basit. Ben hemen fikrimi, olmazsa olmazımı söyleyeceğim. Çıksak şehirde gezsek Çanakkalelilere ‘bu şehrin üç derdini söyleyin’ desek, otopark ve otopark yokluğundan kaynaklı trafiğin ilk üçe gireceğine garanti veririm. Bu konuda müthiş bir sıkıntı içindeyiz bütün şehir olarak. Küçücük şehirde halimiz, ‘Dar alanda kısa paslaşmalar’ filminin senaryosu gibi. On dakikalık yolu, otopark arayışımızı da kattığımızda, yarım saatte tamamlıyoruz. Şimdi, otopark olursa ne olacak? Otopark olursa biz Çanakkaleliler bu dertten kurtulacağız. İkincisi, şehrin sokaklarında, aslında otopark olmayan yerler, otoparktan arındırılarak normal caddeye dönüşecek. ‘Kültür, sanat, turizm şehriyiz’ diyoruz. Bizim şehrimize turist nereden geliyor? Feribottan geliyor, akın akın iniyorlar, insanlar indiğinde, ‘bu meydanı gezelim, Çanakkale’yi, Aynalı Çarşı’yı gezelim’ diye düşündüğünde gezemiyorlar çünkü arabalarını koyacak bir yer yok. Onlar bizim gibi sokak aralarındaki otoparkları da bilmedikleri için basıp gidiyorlar. Gestaş’ın feribotundan inen bir yabancı, bir İstanbullu araç, iner inmez şöyle meydanın altına inen bir rampa görse, aşağıda otopark olduğunu anlasa, oraya girecektir, arabasını park edecektir, sonra bu şehri tanıyacaktır. Yemek yiyecektir, kordonda çay-kahve içecektir. Alışveriş yapacaktır. Böylelikle esnafın da yüzü gülecektir. Yüzü gülen esnaf da belediyeye olan yükümlülüklerinde daha rahat olacaktır. Şehrimizin turizmine de bir katkı olacaktır. Bununla ilgili, o binada inşallah anlaşılır ve hızlı yol alınır. O bina yıkıldığında, oradan yer altına inen, meydanın altına inen bir otoparkı planlamak için tam zamanı diye düşünüyorum. Çünkü belediyeye inşaat sektöründeki insanlar proje getirdiğinde konut sayısına göre, mevzuat ve imar idaresi diyor ki, ‘otoparkın var, aşağıya ineceksin’ diyor, sonra bakıyor, ‘bu kadar ev varsa iki kat ineceksin’ diyor. Yani şehirde 800 kişilik kapalı otoparkı tek başına yapmış müteahhitler var. Belediyenin ‘yap’ dediği şeyi yapacaktır da. Zemin iyileştirmesi yapılarak meydanın altında bu şehre 20 yıl hizmet edecek bir otopark yaparsak meydanımız tam meydan olur. Otoparksız meydan, yarım meydan olur. Otoparklarda 1 saat 13 lira sayın başkan. Şehrimizde 239 bin araç var. Nüfusla karşılaştırdığınızda rekor sayıda bir araç var. İddia ediyorum ki, meydanın altına yapılacak bir otopark, 1 yılda kendini finanse edecektir ve sonrasında da belediyeye gelir olarak dönecektir. Lütfen bunu not edip, hazır orada öyle bir şeyler olacaksa, aşağıya da bir otoparkı planlayalım. Orada bir de belediye iş merkezi var. Artık inşaat ömrü de bitmiş. Vizyonu bitmiş, çirkin bir bina var. Hazır el atmışken, o binayı da bir an önce yıkıp, dönüştürelim. Güzel bir belediye iş merkezi yapalım. Onun önünde, adı park olan ama hiçbir park unsurunu taşımayan alanı da düzenleyelim. Böyle gelerek, en son eski Anafartalar Oteli’nin olduğu meydanla bütünleştirerek, dört dörtlük bir meydana kavuşalım.”

“YAPI DENETİM KANUNU ÖNCESİ YAPILMIŞ BİNALARIN YAŞAYANLARINA MEKTUP YOLLAYALIM”

Sosyal Konutlar başta olmak üzere deprem tehlikesine karşı şehrin tüm binaların hazırlanması gerektiğini kaydeden Yüksel, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşları bilinçlendirmek için belediye adına vatandaşlara bilgilendirme mektubu gönderilmesi önerisinde bulundu.

Söz konusu önerisi, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve meclis üyelerince memnuniyetle karşılanan ve önerge olarak meclis gündemine alınan Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sosyal Konutlar acil olmak üzere depreme karşı şehrimizde riskli olan her binayla hazırlanmamız lazım. Şehrimizde yapı denetim kanunu öncesi, yapılmış binaların bilgilerine imar müdürlüğümüzden ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Şöyle bir şey yapabilir miyiz, bu kentsel dönüşüm seferberliğine katkıda bulunmak üzere, belediyemiz, yapı denetin kanunu öncesi yapılmış binaların yaşayanlarına birer mektup yollasa, eviniz yapı denetim kanunundan önce yapıldı, binanızın risk analizini yaptırmanızı öneriyoruz, binanız riskliyse de, bir an önce kentsel dönüşüme girmesi konusunda bir telkin mektubu yazsak ve altına da kentsel dönüşümde devletin sunduğu bütün desteklerle bir özendiricilik yaratsak. Bu destekler neydi? Bir tanesi kira yardımıydı, diğeri çok önemli bir meblağ tutan harçlardan muafiyetti. Diğeri de, kredi kullanılırsa faizin bölüşülmesiydi. İki gün önce çok güzel bir kanun daha çıktı. Eğer vatandaş, müteahhitle anlaşmadan, kendileri kentsel dönüşüme girerse yüzde 1 KDV ödeyecek. İşin içinde olan biri olarak, bütün inşaat maliyetinde yüzde 1’lik KDV oranının, yüzde 17’den muaf olmanın çok önemli bir destek olduğunu düşünüyorum. Bu bilgileri de vererek, riskli yapı sahibi insanlara ulaşsak, 10 eve ulaşsak, 6’sı ciddiye alsa, 3’ü risk analizi yaptırıp dönüşüme başlasa ve onların dönüşümünü gören diğer riskli evlerde de bir motivasyon oluşsa bir yol kat ederiz diye düşünüyorum. Bunu meclisimin gündemine sunmak istiyorum.”

“HATALI YAPILANI SÖYLEMEKLE MÜKELLEFİZ”

Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Erdal Gezen’in, şehrin çöp sorunu olmadığı yönündeki açıklamalarına da yanıt veren Yüksel, “Biz muhalefetiz, yapılmayanı, hatalı yapılanı söylemekle mükellefiz. Tabii ki çalışan bir sistem var ama eksik çalışıyor. SUEZ’in yaptığı üst standartta çalışmanın şehre yansımasını görmüyoruz” dedi

Yüksel şöyle konuştu:

“Şimdi Erdal Gezen (CHP Grup Başkanvekili) arkadaşlarımın sözlerine cevap vermek istiyorum. Şehrin temizliğiyle ilgili kurduğunuz cümlelerden sonra aynen ben de size katılıyorum. Ben de aynı şehirde yaşadığımızla ilgili endişeye kapıldım. WhatsApp hatttında, size şehrin içinde, Barbaros öncelikli olmak üzere, Güzelyalı’da yaşıyorsunuz siz de, ben de orada yaşıyorum, yol boyunca görüyoruz, orman alanında da görüyoruz. Müthiş bir çöp yığını var. Bu konuda realite ortadayken, birbirimizi iknaya da gerek yok. Ben size yollayacağım. Temizlik hiç yapılmıyor demiyorum. Biz muhalefetiz, yapılmayanı, hatalı yapılanı söylemekle mükellefiz. Tabii ki çalışan bir sistem var ama eksik çalışıyor. SUEZ’in yaptığı üst standartta çalışmanın şehre yansımasını görmüyoruz. Bazı bölgelerde bu sıkıntı çok fazla. Bir de yağmurlar eklendi. O çöpler, yağmur suyuyla birlikte, bir çevre, bir hijyen sorunu yaratıyor. Çoğu belediyede bu var. Evdeki elektrik süpürgelerinin sokak içi düzenlenmiş geniş hazneli çok şiddetli vakumla çekilenlerin, herkes uyurken, gece sessizken şehir, o kaldırımla asfalt arasındaki o ince çizgi var ya orayla müthiş bir sınavımız var. Oradaki çöpler toplansa, bu bile bir temizlik yaratacaktır. Amaç burada körü körüne, bilgisizce, delilsizce eleştirmek değil, katkıda bulunup gündeme getirerek bu hizmetin, bu temizliğin sağlanmasıdır. WhatsApp’tan da bana gelen, güncel çöp resimlerini size atacağım.”

“İNSANLAR SOKAKTA DEĞİLKEN YAPILACAK BİR ÇALIŞMA, EN YOĞUN CADDEDE NEDEN YAPILIYOR?”

Atikhisar Caddesi’ndeki üstyapı çalışmalarının zamanlamasını da eleştiren Yüksel, “Bu arada bir sormak istediğim bir konu daha vardı. Atikhisar Caddesi, son 1 yılda neredeyse 6 ay açık, 6 ay kapalı oldu. Anlamadığım, hafta sonları 2 gün evlerdeyiz. Şehirde in cin top oynuyor. Atikhisar Caddesi yine kapalı. Dün ve bugün üstyapı çalışması var. İnsanlar sokakta değilken yapılacak bir çalışma haftanın ilk günü en yoğun caddede neden yapılıyor? Bunu planlayan birim müdürümüz burada ise açıklamasını bekliyorum” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
 

Anahtar Kelimeler:
Ayvacık Barajı'nda kaybolmuştu: 8 gün sonra cansız bedenine ulaşıldıÖnceki Haber

Ayvacık Barajı'nda kaybolmuştu: 8 gün so...

Çanakkale'nin nüfusu azaldıSonraki Haber

Çanakkale'nin nüfusu azaldı

Haber Yorumları

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!