Şakir Kutluay olası deprem riskinin sonuçlarına dikkat çekti: “Çanakkale’de yıkılma tehlikesi bulunan yüzlerce konut mevcut”

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Kutluay, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 43 binin üzerinde can kaybına yol açan depremlerin ardından, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması çağrısında bulundu. Kutluay ayrıca, Çanakkale’de deprem yönetmeliğine uygun olmayan, olası bir depremde yıkılma riski taşıyan yüzlerce konut bulunduğuna ve bu binaların acilen dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ÇTSO) şubat ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Şakir Kutluay, Türkiye ve Çanakkale’nin deprem gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraş başta olmak üzere 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve 43 binin üzerinde can kaybına yol açan depremlerde yıkılan binalarda sorumluluğu bulunan kişi ve kurumların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğine işaret eden Kutluay, “Kabahatliler en ağır cezaya çarptırılsın! İsterse kıyamet kopsun ama yeter ki adalet yerini bulsun” dedi.
Depremlerin ardından vatandaşların örnek ve unutulmaz çabasının yanı sıra dayanışma ruhuyla gurur duyduklarının altını çizen Kutluay, “Deprem sonrasında imdada koşan kurumlarımızın özverili personeline, sorumluluk sahibi STK’larımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Yüce gönüllü halkımızın, örnek ve unutulmaz çabası, dayanışmasıyla gurur duyuyoruz. Bu süreçte Çanakkale de başarılı bir sınav vermiştir. Herkes elinden geleni yapmıştır. Odamız da gerek kurumsal olarak, gerekse üyelerinin kişisel gayretleriyle önemli destek ve girişimlerde bulunmuştur. Allah herkesten razı olsun” dedi.
Konuşmasının devamında, “Ama şimdi övgüyü bırakıp, döngüye bakalım” diyen Kutluay, şunları kaydetti:
“Döngü; bir olayın birden çok kez tekrarlanması demektir. Döngüye bir örnek vereyim; tarih 27 Kasım 2022. 7 No’lu Komitemizle toplantı yapmıştık. İnşaat sektörümüzden değerli arkadaşlarımızla buluşmuştuk. Burada yaptığım konuşmada, 3 hususu, hiç değiştirmeden, aynı cümlelerle, aynı kelimelerle tekrar ediyorum. Bu hususun günümüzdeki doğruluğunu takdirlerinize sunuyorum.
Birincisi; ‘Sosyal Konutlar Alarm Veriyor’, ikincisi; ‘Çanakkale’de deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılar var. Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan yüzlerce konut mevcut.
Acilen dönüştürülmeye ihtiyaç var’, üçüncüsü; ‘Önümüzdeki 10 yıl gözetilerek, buna uygun biçimde, derhal ve acilen yeni imar alanları açılmalıdır’ demiştim. İşte bu döngüdür. Yani bir tekrardır. Ama daha fecisi bunun gereğini yapmamaktır. Bunun gereğini ısrarla yapmamaksa kısır döngü ile tarif edilebilir.”
“BİR DEZAVANTAJIMIZ, BİR DE AVANTAJIMIZ VAR”
Çanakkale’nin zemininin olası bir depremi daha da büyütme özelliğine sahip olduğunu vurgulayan Kutluay, “Çanakkale olarak bu konuda bir dezavantajımız, bir de avantajımız var. Dezavantajımız şudur; Çanakkale, hepinizin bildiği gibi 1. dereceden deprem bölgesindedir. Maden Tetkik Arama’nın güncellenen diri fay haritası da bunu göstermektedir. Prof. Dr. Naci Görür, şimdi de Çanakkale ve Bursa’ya dikkat çekmektedir. ÇOMÜ’den emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, yıllardır Çanakkale fayını vurgulamaktadır. ÇOMÜ Deprem Araştırma Uygulama Merkezi de bu konuda sürekli ikazlar yapmaktadır. Ekleyerek ifade edeyim ki; Çanakkale 2021 Afet Risk Azaltma Planına göre depremle birlikte, zemin sıvılaşmasına da dikkat çekilmektedir. Görünen o ki zeminimiz, olası bir depremi daha da büyütme özelliğine sahiptir” dedi.
“DEPREM DEĞİL, BİNA ÖLDÜRÜR”
Kutluay, bir diğer deprem ülkesi Japonya’da yılda bin 500 deprem meydana geldiğini, Japonların son 20 yılda 6 ve üzeri büyüklükte en az 28 depreme maruz kalmalarına rağmen can kaybı yaşamadıklarına dikkat çekerek, “Japonya’da yılda bin 500 deprem oluyor, ama endişe etmiyorlar. Son 20 yılda 6 ve üzeri büyüklükte en az 28 deprem yaşadılar. Ama can kaybı yaşamadılar. Çünkü biliyorlar ve çünkü biliyoruz ki; deprem değil, bina öldürür, deprem değil, ihmal öldürür, deprem değil, cehalet öldürür! Bu toprakları terk edemeyeceğimize göre, bu topraklarda binaları sağlam, kamuyu ve halkı da bilinçli yapmaya mecburuz. İşte Çanakkale’nin avantajı tam da buradadır. Çanakkale’nin avantajı depreme dayanıklı zeminlerinin de var olmasıdır. Çanakkale’nin avantajı, eskiye nazaran inşa bilgi ve birikimi ile kaliteli iş çıkarma performansını artıran insan gücünün artık daha fazla olmasıdır. Çanakkale’de konut sektörü son zamanlarda çok başarılı işler çıkarmıştır. Kaliteli malzeme kullanımı çok yaygındır. Projelere uygunluk üst seviyededir. Kiriş ve kolon performansları iyidir. Bina sağlamlığı ve depreme dayanıklılık performansları yüksektir. Bugün Çanakkale’de birçok proje var ki, her türlü sağlamlık testinden çok başarıyla geçebilmektedir” diye konuştu.
“KÖTÜ BİR MÜTEAHHİTLİK ALGISI OLUŞTU”
Son yaşanan depremlerle birlikte ülkede kötü bir müteahhitlik algısı oluştuğunu belirten Kutluay, sadece müteahhitlikte değil, her meslekte vicdan taşımayan insanların bulunduğunun da altını çizip şöyle konuştu:
“Şu anda kötü bir müteahitlik algısı oluşmuştur. Her meslekte, meslek ilke ve değerlerine, insanlık vicdanına uygun olmayan insanlar vardır. Esnafın hepsi iyi olsa dün ahilik, bugün Tüketici Hakem Heyetleri olmazdı. Doktorların hepsinin iyi olacağına inanılsa Hipokrat Yemini olmazdı. Hak arayan avukatlar için Avukatlık Kanunu, hakimi ve savcısı için HSK olmazdı. Her meslekte iyiler ve kötüler var. Müteahhitin de iyisi ve kötüsü var. Her mesleğin, etik ve ilkelerine uygun davranmayanları lanetliyoruz. Ama bilinsin ki müteahhitin sorumluluk ortağı çoktur. İmar durum belgesini veren belediyedir, zemin uygunluk belgesini sunan jeofizik mühendisidir, çizimi yapan mimardır, statik projeyi hazırlayan inşaat mühendisidir, yapı ruhsatı veren yerel yönetimlerdir, kontrol eden Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı yapı denetim şirketidir, kontrolü İmar Müdürlüğü yapar. Bunun demir boyutunda haddehanesi var, çimento boyutunda fabrikası var, oturum belgesini veren belediyesi var, şantiye şefi var, makine mühendisi var, var da var!
Kabahatliler en ağır cezalara çarptırılsın. İsterse kıyamet kopsun, yeter ki adalet olsun. Ama ne olursa olsun, bir an önce olsun. Bugün Çanakkale için hayırlı işler yapma zamanıdır. Ama bunu bugün yapma zamanıdır. Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Hayırlı işleri yarına bırakamayız, bakarsınız yarın olur, ama biz olamayız.
Olası bir krizi ertelemek için zaman o kadar bol değildir. Gelin oturalım, konuşalım, çözelim diyoruz. Meclisimizin desteği, Odamızın gücüyle taraflar olarak oturalım, önerilerimizi paylaşalım istiyoruz. Kentsel dönüşümde baskı yaratalım diyoruz. Yeni ve sağlam zeminli imar alanları için, daha iyi binalar için çabalayalım istiyoruz. Tekrar bir döngüye girmeyelim isteğiyle bu sözlerimi bugün tarihe not düşüyorum.”
Yorum Yazın