AK Parti ve MHP'den, Ülgür Gökhan'ın sözlerine tepki!

Çanakkale Belediyesi'nin dün akşam gerçekleştirilen meclis toplantısı Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt arasında çok sert tartışmaya sahne olmuştu.

Kunt'un, İmar ve Bütçe Komisyonlarında İYİ Parti'nin 14 ay süreyle dışarda bırakılmasına yönelik eleştirilerine, Başkan Gökhan, "İYİ Parti'nin varlığı Cumhuriyet Halk Partisi sayesindedir" diyerek çok tartışılacak şekilde cevap vermişti.

İkili arasındaki çok sert tartışmanın ardından İYİ Parti Grubu, Başkan Gökhan'a tepki olarak meclis toplantısını terk etmişti.

AK PARTİ VE MHP'DEN TEPKİ!

Ülgür Gökhan'ın İYİ Parti'ye yönelik sözlerine AK Parti İl Başkanı Naim Makas ile MHP İl Başkanı Ali Tuğrul Yıldırım yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.

"VEFASIZLIK, TEHDİT, NEZAKETSİZLİK..."

AK Parti İl Başkanı Naim Makas, tartışmalı belediye meclis toplantısının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Ülgür Gökhan'a olan tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"İyi Parti'nin varlığı CHP sayesindedir" diyor; Belediye Başkanı Sn. Ülgür Gökhan... Vefasızlık, tehdit, nezaketsizlik... Bu tablo; kağıt üstündeki millet ittifakının hayat bulmuş halidir, net! Barışın kenti dedikleri Çanakkalemiz, bu anlayışla mı yol alacak?!"

"ŞAŞIRDIK MI? TABİİ Kİ HAYIR!"

Ülgür Gökhan'ın sözlerine tepki gösteren bir diğer isim ise MHP İl Başkanı Ali Tuğrul Yıldırım idi.. "En başından itibaren, tekrar tekrar vurguladık, bunlar birbirinin aynısı" diyen Yıldırım şu açıklamayı yaptı:

"Belediye Meclis Toplantısı... Üslup aynı, tavır aynı. Bu sefer birbirlerine düşmüşler. 'İP'çilerin varlığı CHP sayesindedir' denmiş. Şaşırdık mı? Tabii ki hayır... Çanakkale Merkez İlçe Belediyesi Belediye Meclisi Ocak Ayı Olağan Toplantısında Chp'li Belediye Başkanı toplantıda her zamanki uslubuyla hareket ederken, bizim bildiğimiz bir gerçeği ortaya koymuş. Belediye Başkanı, "İp'çilerin varlığı Chp syesindedir" demiş. Çok manidar! En başından itibaren tekrar tekrar vurguladık. Bunlar birbirinin aynısı diye. Yanılmadığımızın bir kanıtı gibi. Kim borucu, kim aklayıcı? Şimdi birbirlerine düşmüşler. Şaşırdık mı? Tabii ki hayır..."