Ayvacık’ta yapılması planlanan jeotermal arama sondaj projesine bilirkişi raporu: “ÇED gereklidir!”
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Erecek köyü yakınında Manici Turizm ve Gayrimenkul Yatırım Ticaret Limited şirketince yapılması planlanan jeotermal kaynaklı arama amaçlı sondaj çalışmaları projesinin “ÇED gerekli değildir” kararına karşı Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin, Assos Dostları ile birlikte açtığı davada bilirkişi raporu çevrecilerin lehine geldi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, bilirkişi raporunda yapılan tespitler şu şekilde sıralandı:
1. Proje Tanıtım Dosyasında Bölüm II a) maddesi kapsamında bu alan için kurum görüşleri alınmamış ve “ÇANAKKALE İLİ, AYVACIK İLÇESİ, ERECEK KÖYÜ, EKOTURİZM / KIRSAL TURİZM TESİS ALANI AMAÇLI 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI” notunun 11 maddesine göre incelenme ve değerlendirme yapılmamıştır.
2. Proje Tanıtım Dosyasında verilen taahhütlere uyulmadığı tespit edilmiştir.
3. Su Kirliliği vb. yönetmeliklere uyulmadığı, sondaj çalışmalarının yapıldığı bölgede, özellikle dere yataklarına varil, teneke vb. atık malzemelerin gelişi güzel bir biçimde atılması suretiyle önemli ölçüde çevre kirliliğinde bulunulduğu tespit edilmiştir.
4. Dava konusu jeotermal enerji amaçlı sondaj çalışmalarının, tarım ve hayvancılık üzerindeki etkilerine yönelik olarak 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3573 Sayılı (4086 Sayılı Kanunla Değişik) Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanun, 4342 Sayılı Mera Kanunu ve 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu kapsamında, faaliyetin yapılacağı zemin ve çevrede yer alan tarımsal faaliyetler açısından Proje Tanıtım Dosyasında herhangi bir açıklama yapılmadığı ve bunun teknik ve bilimsel açıdan önemli bir eksiklik olduğu tespit edilmiştir.
5. Dava konusu alanın bulunduğu yer itibari ile Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü Ayvacık Orman İşletme Müdürlüğü Ayvacık Orman İşletme Şefliği sınırları içerisine girmektedir. Alan için arama ruhsatı alınmış ve bu alan içerisinde sondaj atılmıştır. Daha Önce verilmiş Orman İzni İncelemesi: Bahse konu alanda daha önceden verilmiş herhangi bir Orman İzinli saha bulunmamaktadır.
6. PTD Raporu incelendiğinde; Flora ve faunaya ait bilgiler Ek-10’da sunulmuştur. Ek-10 incelendiğinde (PTD, Sayfa 93) Flora çalışmalarında; nasıl bir bilimsel yöntemin uygulandığına, kaç mevsim ve her mevsimde kaç gün arazi çalışmalarının yapıldığına ve tespit edilen türlerin teşhisinin nasıl yapıldığına hiç değinilmemiştir.
7. Fauna çalışmalarının da flora çalışmaları gibi ruhsat sahası ile ilişkili olmadığı; sadece Çanakkale İlinin genel faunasının verildiği tespit edilmiştir.
8. Söz konusu projenin genel olarak ekosistemi ne ölçüde etkileyeceği, PTD Raporundaki flora ve fauna üzerine verilen bilgilerin ruhsat alanı ile ilgili gerçeği yansıtmadığı; bu bilgilerin “Tarım ve Orman 2. Bölge Müdürlüğü Çanakkale Şube Müdürlüğü 2019” bilgilerden alındığı ve fotoğrafların da Tarım ve Orman 2. Bölge Müdürlüğü Çanakkale Şube Müdürlüğü 2019 ve Dr. Orhan Çiçek’ten (Kuş fotoğrafları) bire bir alındığı görülmüş olup PTD Raporu bu haliyle ruhsat sahasının biyolojik çeşitliliğini (flora-fauna) dolayısıyla ekosistemi yansıtmadığı için yetersiz olduğu, Ruhsat alanı ve çevresinde hangi flora ve fauna elemanlarının olduğu raporda net ifade edilmemiştir.
9. Tek sondaj noktası verilmiş olmasına rağmen keşif günü sondaj sahasında ayrı ayrı 2 sondaj noktası gözlenmiş ve bu noktaların koordinatları haritaya işlendiğinde sondaj öneri noktasıyla uyuşmadığı tespit edilmiştir.
10. Keşif günü kullanılan bentonitlerden artan kısmı sahaya çevreyi kirletecek şekilde bırakılmış olduğu tespit edilmiştir.
11. Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine uygun olarak beyan edilen taahhüttün yerine getirilmediği görülmüştür. Açılmış sondaj havuzu ise keşif günü bölge için bir tehdit niteliğindedir. 2 adet açılacağı belirtilen havuz tek adet ve hacmen de hesaplanan ölçülerde değildir. Sondaj faaliyetinin bitmesini takiben membran örtü alınacak ve havuzun rehabilitasyonu yapılmamıştır.
12. PTD belirtilse de Resim-12-13-14-15-16’dan görüleceği üzere firma hiçbir taahhütte uymadığı tespit edilmiştir.
13. Keşif günü saha da gözlenen sulak alanların korunması ve kuru dere yataklarına atık atılmaması hususunun yerine getirilmediğidir.
14. PTD’ in mevzuatta öngörülen usule uygun hazırlanmadığı, hesaplamaların ve değerlendirmelerin yeterli düzeyde veri, bilgi ve belgeye dayandırılmadığı, proje kapsamının asgari gereklilikleri taşımadığı, tarım arazileri ile yerleşim yerlerini, çevredeki bitki örtüsünü, su kaynaklarını ve doğal yaşamı, orman alanlarını olumsuz etkilediği ve çevreye ve insan sağlığına olabilecek olumsuz etkilerin kabul edilebilir düzeyde olmadığı, diğer bir ifade ile söz konusu projenin genel, olarak ekosistemi ve çevrede bulunan yerleşim yerlerini ne ölçüde etkileyeceği, bu suretle Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin işletilmesinin mevzuat hükümleri kapsamında gerekli olmadığı tespitlerimizdir.
Derneğin açıklamasının devamında şunlar kaydedildi:
"Raporda özetle;
“Firmanın hazırladığı proje tanıtım dosyasındaki içeriğin eksik ve yetersiz olduğu, bu nedenle etkilerin tam değerlendirilmediği gerekçesi ile toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterip çevreyi kirletebileceği ve gerekli çevreyi korumak için önleyici önlemleri içermediği, bilimsel ve teknik yönden yeterli olmadığı görülmüştür.
Projenin çevresel etkilerinin ve bu etkilerin en aza indirilmesi için alınması gereken önlemlerin yeterli şekilde değerlendirilmediği, bu doğrultuda verilen taahhütlere uyulmadığı ve alınan önlemlerin yeterli olmadığı kanaatindeyiz.” denilmektedir.
Neymiş? “ÇED Gerekli” imiş.
Mahkeme kararının da bizden ve doğadan yana olmasını bekliyoruz."
Yorum Yazın