Bakan Varank: “Çanakkale’de 80-100 milyar dolarlık altın ve gümüş madeni toprak altında yatıyor”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çanakkale temasları kapsamında Lapseki’de faaliyet gösteren TÜMAD Madencilik firmasına ait maden işletme tesisini ziyaret etti. Firma yetkililerinden çalışmalara ilişkin bilgi alan ve personelle birlikte altın döküm çalışmasına katılan Bakan Varank daha sonra kameraların karşısına geçti.

Madenlerin millileştirilmesi politikası kapsamında bugün yılda 42 ton altın üretimi gerçekleştirdiklerine ve TÜMAD Madencilik’in Türkiye’nin toplam altın üretiminin yüzde 8’ini karşıladığına dikkat çeken Bakan Varank, tahminlere göre sadece Çanakkale bölgesinde 80 ila 100 milyar dolar değerinde altın madeni rezervinin yerin altında yattığını belirtti.

Bakan Varank şöyle konuştu:

“Çanakkale Lapseki’de TÜMAD Madencilik’i ziyaret ediyoruz. Burası Türkiye’de altın üretimi yapan, gümüş üretimi yapan önemli madenlerden bir tanesi. Bu manada Çanakkale ziyaretlerimiz çerçevesinde özellikle bu tesisi ziyaret etmek istedik. TÜMAD Madencilik Lapseki’de Türkiye’nin altın üretiminin yüzde 8’ini gerçekleştiriyor. Bu sene hedef 3,5 ton altın, 2,5 ton gümüş üretmek. Bildiğiniz gibi 2000 yılına kadar Türkiye’de cevherler olmasına rağmen hiç altın üretimi yoktu. Türkiye’nin bütün altını yurtdışından ithal ediliyordu ama 2000 yılından sonra özellikle madenlerimizin millileştirilmesi politikası çerçevesinde 42 ton altın üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu manada 42 tonluk üretimin ne kadar değerli bir üretim olduğunun bilincinde olarak biz de bu işi hakkıyla yapan, özellikle dünya standartlarında madencilik yapan firmalarımızı önemsiyoruz ve onların hem işletmelerini ziyaret ederek hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bizler bu süreçlere nasıl katkı sağlayabiliriz, onlarla ilgili firma ziyaretlerimizde görüşmeler yapıyoruz. Altın madenciliği gerçekten stratejik bir alan. Şu anda sadece Çanakkale bölgesinde tahminlere göre yerin altında 80 ile 100 milyar dolarlık bir değere sahip altın madeni yatıyor. Ve burada maden işletmeciliği yapan firma sayımız çok az.”

“BU DEĞERLERİ ASLA TOPRAK ALTINDA BIRAKMAMAMIZ GEREKİYOR”

Altın ve gümüş madenlerinin işletmeye alınmasının Türkiye açısından elzem bir durum olduğunun altını çizen Bakan Varank, “Bizim bu değerleri asla toprak altında bırakmamamız gerekiyor. Bu katma değerden vatandaşlarımızın mutlaka faydalanmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.

Bakan Varank sözlerini şöyle sürdürdü:

“TÜMAD Madencilik’in bu alanda dünya standartlarında üretim yapması, hem çevreyle ilgili aldığı tedbirler, hem de üretim süreçlerindeki aldığı tedbirlerle dünyadaki örnek işletmelerden bir tanesi. Dünyada bu tip üretim yapan 800 tane altın madeni var. Bunlardan sadece bir tanesi Lapseki’de bulunuyor. Dünyada diğer muadilleri aynı standartlarda, örneğin Kanada sınırları içerisinde madencilik yapan bir firma hangi standartlarda üretim yapıyorsa, ondan belki de daha iyi üretim yapan bir tesisimiz burası. Altın madenciliği, gümüş madenciliği, daha değerli madenlerin işletmeye alınması gerçekten Türkiye ekonomisi açısından elzem bir durum. Bunlarla ilgili çok ciddi ithalatlar olduğunu düşündüğümüzde bizim bu değerleri asla toprak altında bırakmamamız gerekiyor. Bunları yeryüzüne çıkararak bu katma değerden mutlaka vatandaşlarımızın faydalanmasını sağlamamız gerekiyor.”

YEREL İSTİHDAM VURGUSU

Bakan Varank tesiste çalışan personelin yüzde 80-90’ının Lapseki ve Gelibolu çevresinde yaşayan vatandaşlardan oluştuğunu vurgulayarak, “TÜMAD Madencilik’in Lapseki’deki bu tesislerinde 800 vatandaşımız çalışıyor. Ben biraz önce maaşları da sordum. Kameralar karşısında bunu söylemekte bir beis yok, ortalama maaşların 12-13 bin liraları bulduğu bir işletmeden bahsediyoruz. Yüzde 80-90 yerel vatandaşlarımızın, yani bu civarda Gelibolu’da, Lapseki’de yaşayan vatandaşlarımızın istihdam edildiği bir işletmeden bahsediyoruz. Bu manada böyle örnek işletmelerin gerçekten üretimlerini artırmaları, Türkiye’de farklı alanlarda bu yatırımlara devam etmeleri ve örnek bir şekilde diğer firmaların da bu işlere yatırım yapmaları çok önemli” ifadelerini kullandı.

“DÜNYA STANDARTLARI BU KONUDA ÇOK AÇIK”

Madenler konusunda Türkiye’de zaman zaman farklı tartışmalar yaşandığını kaydeden Bakan Varank, “Ama ben açık konuşacağım, bunların çoğunluğunun siyasi saiklerle olduğunu bilmemiz gerekiyor. Tekrar söylüyorum, Çanakkale bölgesinde 80-100 milyar dolarlık altın, gümüş şu anda toprakların altında yatıyor. Bunların gün yüzüne çıkarılması durumunda Çanakkale ekonomisinin geleceği durumu tahayyül etmemiz ve ona göre hareket etmemiz lazım. Dünya standartları bu konuda çok açık, almanız gereken tedbirler çok açık. Madencilik yaptıktan sonra sahaların rehabilitasyonuyla ilgili kurallar çok açık. Bu kurallara uyulduğu müddetçe ve dediğim gibi bütün şartlara dikkat edildiği müddetçe madenciliği asla kötü bir uygulama olarak görmememiz, kamuoyuna yansıtmamamız lazım. Tüm dünya bunu yapıyorsa, gelişmiş ülkeler bunu yapıyorsa, ABD’de, Kanada’da, Avrupa ülkelerinde bu işler yapılıyorsa bizim ülkemizde de bunların önünün açılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

TÜMAD MADENCİLİK’E ÖVGÜ

Bakan Varank, TÜMAD Madencilik’ten de övgüyle bahsederek sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Biraz önce altın dökümü gerçekleştirdik. Bu işler meşakkatli işler. Çok büyük bir gayretle aslında maden işlenip tenor oranlarını yakalayıp bu altınları dökebiliyorsunuz. Bu manada da TÜMAD Madencilik’e çok teşekkür ediyorum. Gerek buradaki, gerek Balıkesir’deki tesisleriyle örnek bir iş çıkarıyorlar. Biz de hükümetin bir temsilcisi olarak buraya geldik, kendilerini ziyaret ettik. Tabii altın madenciliğinde makine ekipmanlar konusu da çok önemli. Burada yerli üreticilerimiz, yerli şirketlerimiz var. Bu tesisteki ekipmanların çoğu yerli şekilde üretilmiş ekipmanlar. Bu manada bunun sanayisinin de geliştirilmiş olması bizim açımızdan memnuniyet verici. Ben arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Böyle bir katma değeri ülke ekonomisine kazandırdıkları için. Bu madenleri biz buradan çıkarmamış olsaydık Türkiye’de satılan altını ithal etme mecburiyetinde kalacaktık. İnşallah biz ülkemizdeki 42 tonluk üretimi artırmak istiyoruz. Daha yukarılara çekmek istiyoruz. Bu manada firmalarımızın önünü açacak işlere de biz inşallah önayak olmaya devam edeceğiz.”