CHP’li Erkek: “Bu iktidarın, bu ucube sistemin adaleti tecelli ettirmesi mümkün değil!”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Miletvekili Muharrem Erkek, Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı 2021 yılı adalet istatistikleri raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “85 milyonun temel hak ve özgürlükleri ciddi tehdit altında. Kimsenin hukuk güvenliği yok” diyen Erkek, mevcut iktidar ile yönetim sisteminin, adaleti tecelli ettirmesinin mümkün olmadığını savundu.
CHP’li Erkek’in, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısından öne çıkan açıklamaları şu şekilde:
“Bildiğiniz üzere hafta başında Adalet Bakanlığı 2021 yılı adalet istatistikleri raporunu açıkladı. İçeriğine baktığınızda aslında gerçeğin tam da adaletsizlikler içerdiğini çok iyi görüyoruz. Bu rapor adaletsizlikler raporu olmuş. Birazdan içeriğine gireceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında yaratılan ve dayatılan keyfilik ve hukuksuzluk her geçen gün, her geçen yıl toplumun her kesiminde adaletsizlikleri büyütüyor. Raporun içeriğindeki veriler ise vahim.
Birkaç veri paylaşacağım hemen. Cumhurbaşkanına hakaret davaları ve soruşturmaları. Aslında bu ucube sistemde Cumhurbaşkanına hakaret diye bir suç olmamalı. Çünkü kendisi de parti genel başkanlığı yoluyla devleti ve hükümeti yönetiyor. Maddi temelini tamamen kaybetmiş bir maddeden, suçtan insanlar yargılanıyorlar.
“BU ANCAK VE ANCAK OTORİTER SİSTEMLERDE OLUR”
Bu cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yarattığı tahribatı vurgulamak açısından 2014, 2021 verilerini paylaşacağım. 2014 yılında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan toplamda 110 dava açılmış. 2021’de ise 9 bin 168 dava açılmış. Artış oranı yüzde 8 bin 234. 2014’te bir çocuk hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılmış, 2021’de 305 çocuk. Çocukları bile yargılıyorlar. 22 çocuk da mahkumiyet kararıyla karşı karşıya bırakılmış. Bugün itibariyle Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla soruşturma geçirenlerin sayısı 200 bine yaklaştı. Bu ancak ve ancak otoriter sistemlerde olur. Bu ancak ve ancak hukukun üstünlüğünün, hukuk devletinin tamamen bittiği sistemlerde gerçekleşir.
“ADİL YARGILANMA HAKKI KALMADI, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KALMADI, İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE HER GEÇEN YIL BÜYÜYOR”
Temel hak ve özgürlüklerimiz, 85 milyonun temel hak ve özgürlükleri ciddi tehdit altında. Kimsenin hukuk güvenliği yok. Yine rapordan bir veri. Anayasa Mahkemesi 2021 yılında bireysel başvurulardan 11 bin 830’una hak ihlali kararı vermiş. Anayasa Mahkemesi 11 bin 830 dosyada hak ihlali var demiş ve bunların 11 bin 45’i adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini söylüyor. Yani düşünebiliyor musunuz yüzde 93 oranında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Anayasa Mahkemesi aynı zamanda 122 baktığı dosyada “burada işkence ve kötü muamele var” demiş. 122 ki, bu Anayasa Mahkemesine intikal eden. Hani “işkenceyi, kötü muameleyi bitirdik” diyorlardı ya işte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yarattığı keyfilik, otoriterlik ve hukuksuzlukların sonucu. Adil yargılanma hakkı kalmadı, ifade özgürlüğü kalmadı ve işkence ve kötü muamele her geçen yıl büyüyor. Ve bu arada yargının kurucu unsuru olan savunma, savunmayı temsil eden avukat. Çok ciddi sorunları var savunmanın. Adil yargılanma hakkının olmazsa olmazı savunmadır, avukattır. İşkenceyle ve kötü muameleyle mücadelenin ayrılmaz parçası da savunma ve avukattır. Ama bugünkü saray hükümeti işte adil yargılanma hakkını sağlayacak CMK ücretlerini bile avukatlara düzenli ödeyemiyor. Avukatların CMK ücretlerini artırın, bir kamu hizmeti olan CMK hizmetinde KDV oranını yüzde 1’e düşürün. Bu basit sorunları dahi çözemeyen tarihin en basiretsiz hükümetiyle karşı karşıyayız. Biz herkese adil bir adli yıl olmasını istiyoruz. Herkes için adalet istiyoruz ve adalet içinde avukat, savunma tabii ki olmazsa olmazdır.
“NÜFUSUMUZUN 1/3’ÜNDEN FAZLA İCRA DOSYASI İCRA MÜDÜRLÜKLERİNDE DERDEST”
Yine rapordan bir veri. Bugün Türkiye’deki icra dairelerinin raflarında bekleyen dosya sayısı 32 milyon 169 bin 150. Nüfusumuzun 1/3’ünden fazla icra dosyası icra müdürlüklerinde derdest. Yani 32 milyonun üzerinde çözülemeyen alacak ve borç ilişkisi. Korkunç bir tablo. 85 milyon nüfusumuz var, 32 milyon da icra dosyası. İşte ekonomik krizin derinliğini burada da açıkça görebiliyoruz.
“ADALET OLMAYINCA AŞ, İŞ, EKMEK DE OLMUYOR”
Yine önemli bir veri. Dedik ya bu rapor aslında adaletsizliğin istatistiğini veriyor bize. Faili meçhul dosyaların sayısı. 2021; 4 milyon 380 bin 574. Hani suçla mücadele ediyorlar ya. Bu iktidarın, bu ucube sistemin adaleti tecelli ettirmesi mümkün mü bu memlekette? Tabii ki mümkün değil. Çünkü kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hukuk devleti olmaz, adalet olmaz, bağımsız ve tarafsız yargı olmaz. 4 milyon 380 bin faili meçhul dosyasının yüzde 19’u zaman aşımına uğradı kapandı. 3,5 milyon dosya 2022’ye devretti. İşte yarattıkları tablo bu. Adalete güveni tamamen bitirdiler, yok ettiler. Siz bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis edemezseniz, siz demokratik hukuk devletini tesis edemezseniz 85 milyonun can ve mal güvenliğini yok edersiniz. Tabi adalet olmayınca aş, iş, ekmek de olmuyor. Geçimde de adalet olmuyor. Çünkü gelir dağılımında da adalet yok. Çünkü fırsat adaleti yok. Çünkü sosyal adaletsizlikte çok büyük. Saray ve şürekâsı adaletin olmadığı bu düzende devleti ve devletin hazinesini soyuyorlar. Bunu biliyoruz. Onun için bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz. Onun için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle birlikte kuvvetler ayrılığını ve demokratik hukuk devletini tesis edeceğiz. Saray ve şürekâsının devleti ve milletin hazinesini soymasını engelleyeceğiz, soyanlarla da mutlaka hukuk içerisinde hesaplaşacağız.
“BİR TARAFTA HAZİNEYİ SOYAN SARAY VE ŞÜREKASI, ÖBÜR TARAFTA ASGARİ ÜCRETLİSİ, EMEKLİSİ, GENCİ, İŞSİZİ…”
Adalet olmadığı için bugün nüfusun önemli bir bölümü, toplumun önemli bir kesimi barınma sorunuyla, beslenme sorunuyla karşı karşıya. 21.yüzyılın Türkiye’sinde barınma sorunu çok büyük, beslenme sorunu çok büyük. Üniversiteyi kazanan binlerce genç barınma sorunu ve beslenme sorunu sebebiyle öğrenimlerine ara verdi. Üniversitelerine gitmeme kararı aldı. Çünkü anneler, babalar çaresiz, kiralar ödenebilecek gibi değil. Ve bu memlekette çocukların üçte biri şiddetli yoksulluk çekiyor. Neden? Adalet olmadığı için. Bir tarafta hazineyi soyan saray ve şürekâsı, öbür tarafta asgari ücretlisi, emeklisi, genci, işsizi milyonlarca kişi, aile derin bir yoksullukla karşı karşıya. Bir tarafta 4 maaş, 5 maaş alanlar, diğer tarafta çocuğuna kırmızı et yediremeyen anneler, babalar. Bu düzeni değiştireceğiz. Bizim iktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her çocuk dengeli beslenecek, her çocuk iyi eğitim alacak. Gençlerimizin barınma ve yurt sorununu da bir yılda çözeceğiz. 20 yılda çözemediler bir yılda hepsini çözeceğiz.
“BU SİSTEMİN YANLIŞLIĞINI, BU SİSTEME EVET DİYENLER DE YAŞAYARAK GÖRDÜ”
Bir ülkede halk artık adalete inanmıyorsa o sistem, o rejim, o yönetim mahkûm olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de, Recep Tayyip Erdoğan da, bu saray iktidarı da evet mahkûm oldu. Artık onlar yalnızca kendilerini düşünüyorlar.
Sizlerle bir tablo paylaşacağım. Çünkü temel mesele sistem. Her şey sistemle doğrudan bağlantılı. Sistemle ekonomi doğrudan bağlantılı, sistemle adalet doğrudan bağlantılı. Siz böyle bir sistemde hukuk devletini ve adaleti tesis edebilir misiniz?
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mi, parlamenter sistem mi? Son yapılan araştırma ciddi bir araştırma. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yüzde 29.1. Çünkü artık bu sistemin yanlışlığını bu sisteme evet diyenler de yaşayarak gördü. Parlamenter sistem diyenler yüzde 64.9. Yüzde 29’a yüzde 65. Bilmiyorum cevap yok diyen yüzde 6.
“BU TABLOYU HEP BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ"
Evet, önümüzdeki ilk seçimde millet ittifakının adayı Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak ve yeni cumhurbaşkanı, yeni bir meclis, yeni bir yönetim anlayışı ve yeni bir sistem. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle bu sorunları hep birlikte çözeceğiz. Montesquieu 1748’de yazdığı Kanunların Ruhu kitabında şu tespiti yapmıştır: “Bir ülkede yargıyla yürütme birleşmişse o ülkede artık hiç kimse güvende değildir.” Bir ülkede demokrasinin sacayağı olan üç erk yasama, yürütme, yargı erkleri bir elde toplanmışsa o ülkede her şey mahvolur. İşte bugün ülkemizin yaşadığı tablo da budur. Bu tabloyu hep birlikte değiştireceğiz. Onun için bize katılın diyoruz. Bu demokrasi mücadelesinde bize katılın. Bu adalet mücadelesinde bize katılın. Çocuklarımızın geleceği için verdiğimiz bu mücadelede gelin bize katılın. Birlikte değiştireceğiz bu düzeni ve ilk seçimde demokrasiden yana olanlar kazanacak. Bu keyfi otoriter sistemden yana olanlar kaybedecek, 85 milyon kazanacak.”
Yorum Yazın