Selçuk Semizoğlu: “Üretimden uzaklaşıyoruz, daha çok borçlanıyoruz ve gidişat parlak görünmüyor”

Semizoğlu, “Faizin değil, üretimin vergi şampiyonu olmasını istiyoruz!” başlığıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Gelir İdaresi Başkanlığı 2023 vergilendirme dönemine ilişkin Türkiye genelinde en fazla vergi beyan eden 100 gelir ve kurumlar vergisi mükellef listesini açıkladı.

2023 yılı vergilendirme dönemi gelir vergisi beyanlarında 2022 yılına göre beyan edilen matrah toplamında % 98,54; tahakkuk eden vergi toplamında % 92,44 oranında artış gerçekleştiği, kurumlar vergisi beyanlarında ise beyan edilen matrah toplamında % 31,91; tahakkuk eden vergi toplamında % 41,15 oranında artış gerçekleştiği görünüyor. 

Öncelikle vergisini tam ve zamanında beyan ederek ödeyen, ödemek için gayret gösteren tüm mükellefleri tebrik ediyor, işlerinde başarılar diliyorum.

Kurumlar Vergisi rekortmenlerine baktığımızda ilk 8 sırada bankacılık faaliyeti yürüten kurumların olması dikkat çekiyor.  100 mükellef arasında toplamda ise 21 banka yer alıyor.

Bu tabloyu çok dikkatli değerlendirmemiz gerekiyor. Gönül isterdi ki ilk sıraları sanayi ve ticaretten yaratılan kazancın vergileri doldursun. Hiçbir şey üretmeden elde edilen kazancın, faizin bu denli ön plana çıkması üretmediğimiz gibi borçlandığımızın da bir tablosudur.

Almanya’nın listesinde baktığımızda; Volkswagen, Siemens, Mercedes, BMW, E.ON Enerji ,  Deutsche Telekom gibi uzayıp giden üreticilerin olduğu bir liste var. Liste üretim ve ticaret kokuyor. Yaklaşık aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya ile genç nüfus oranına baktığımızda Ülkemizin daha avantajlı olmasına rağmen ekonomik hacim olarak bu denli fark olması düşündürücüdür.

Bu endişemizi 2020 Ocak ayında Odamızı ziyaret eden o dönemin Hazine ve Maliye bakanı Sayın Berat Albayrak’a üyelerimizin huzurunda bizzat ilettim. O tarihte ilk 10’da 6 banka vardı. Gelinen durum itibariyle bu sayının artması gösteriyor ki; üretimden uzaklaşıyoruz, daha çok borçlanıyoruz ve gidişat parlak görünmüyor. İş dünyasının girişim ve yatırım şevki kırılıyor.

Ne zaman ki bankacılık faaliyeti gösteren kurumlar ülkemizde bu listelerde en azından ilk onda ilk yirmide yer almaz, ancak o zaman üretim ekonomisinde olduğumuzu söyleyebiliriz.

Türk İş dünyası vergisini kutsal bilir ve öder. Gerektiğinde evini, tarlasını satar yine öder. Ancak satılmayan malın vergisini ödemekle yükümlü kılınırsa, henüz faaliyete geçmemiş yatırımlar, bir tane satış yapmamış, fatura kesmemiş mükellefler enflasyon düzeltmesi ile vergi ödemek zorunda kalırlarsa, bu sefer borç alıp vergisini ödemeye başlar. Bu yanlışlık düzeltilmez ise de bankalar uzun yıllar şampiyon olmaya devam eder.

Vergilendirme sisteminde adalet ve eşitlik ilkelerinin temel unsur olması, gerçek kazancın vergilendirilmesi, üretimin, ticaretin vergi rekortmeni olması dileklerimle tüm iş dünyasına kolaylıklar ve başarılar diliyorum. Allah yardımcımız olsun.”