Bir imam bozuntusunun hezeyanları!
Gelibolu’da görevli Mehmet Mutlu isimli imam, sosyal medyadaki bir paylaşımın altına “Mustafa Kemal’in itleri öyle düşünüyor” şeklinde yorum yapmış.
Kimin neyi, nasıl düşündüğünü bilemem ama işin içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidenlere ‘it’ diyerek hakaret eden biri varsa bedeli ne olursa olsun karşısında dururum.
Gerçi bir takım sözüm ona din insanları ya da tarihçi geçinen şebeklerin Atatürk’e dönem dönem kin kusmalarına tanıklık ediyoruz. Ha bir de milletin elini, eteğini öpmek için birbirini çiğnediği, kendini peygamber yerine koyan kerameti kendinden menkul tarikat şeyhleri, cemaat liderleri var. Onları da unutmayalım.
Bu ülkede “Ya dinci, ya Atatürkçü olacaksın” şeklinde saçma sapan bir inanış yaygın. Böyle düşünenlerin sayısı da yabana atılmayacak kadar fazla. Bunlara göre, hem peygamberini hem ülkenin kurtarıcısını aynı anda sevemezsin. İlla birini seçeceksin. Çünkü ruh hastası olmak bunu gerektirir!
Şimdi gelelim sana imam efendi!..
Ben Atatürkçüyüm ve bununla gurur duyuyorum. Biricik evladımı da Atatürk’ün izinden yetiştiriyorum. Anneannesi de her tatile gidişimizde oğluma bir dua öğretiyor. Henüz 4,5 yaşında. 3 tane duayı şimdiden ezberledi. Bir de ilahi öğrenmiş. Her okuduğunda alkışlayıp onu teşvik ediyoruz. Gördüğün gibi minik oğlumun hem Atatürk öğretilerini hem de dini vecibelerini küçük yaşta öğrenmesi bizim için hiçbir sorun teşkil etmiyor. Çünkü biz olaylara senin gibi at gözlüğüyle bakmıyoruz. Beynimizde de örümcekler gezmiyor.
Şunu da aklına sok imam efendi!..
Ne karşılığında kimleri seviyorsun, kimlere yaranmak için bunları söylüyorsun bilemem ama bizim hiç öyle bir beklentimiz yok. Çünkü Atatürk sevgisi karşılıksızdır. Atatürk bana iş veremez, ihale veremez, tayin torpili yapamaz, anlayacağın hiçbir faydası dokunmaz. Zira kendisi bundan 73 sene önce öldü biliyorsun. Ama biz onu canı gönülden seviyoruz. Niye biliyor musun? Çünkü bize hayatımızın en büyük iyiliğini yaptı. Bu ülkeyi düşman işgalinden kurtardı, özgürleştirdi, her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırdı, bizi birleştirdi. Öyle bir iyilik ki bu, üzerinden neredeyse 100 yıl geçmesine rağmen hala ona şükrediyoruz. Dedelerimiz şükretti, babalarımız şükretti, biz şükrediyoruz, çocuklarımız büyüdüğünde onlar da şükredecek. Yani senin anlayacağın şükürlerimiz günden güne kartopu gibi büyüyor. Peki sen ne yapıyorsun? Atatürk’e bir fatihayı çok gördüğün gibi, onu sevenlere ‘it’ diyerek hakaret ediyorsun. Benim dünya görüşüme göre ‘it’ iyilikten anlamayana, yediği kaba pisletene denir. Yani kısacası burada ‘it’in kim olduğunu sana hatırlatmama gerek yok.
Sözün özü imam efendi!..
Sen ve senin gibiler için söylenecek daha çok söz var ama ben en iyisi Hababam Sınıfı filmindeki köylü Ahmet’in, arkadaşlarına sitem ettiği şu repliğini sana hatırlatarak yazımı bitireyim:
“Utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz!”
Yorum Yazın