CHP’deki değişim rüzgarı Çanakkale’de eser mi?

“Bu sefer kesin kazanacağız” denilerek girilen seçimde yaşanan hezimet CHP’yi allak bullak etti.

Tayyip Erdoğan karşısındaki seçim yenilgilerine bir yenisini daha ekleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu her ne kadar MYK üyelerini değiştirip (dinozorlara dokunmadan), danışmanlarını görevden alsa da seçmen tabanında büyük öfke hakim.

Erdoğan’ın karşısında kazanma potansiyeli kendisine nazaran daha yüksek olan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a rağmen aday olmakta diretmesi, Kılıçdaroğlu’na yönelik öfkenin en büyük sebebi. Haliyle Kılıçdaroğlu’ndan beklenen, yenilginin tek sorumlusu olarak görevi bırakıp, koltuğu yeni bir isme devretmesi.

CHP’de kurultay tarihi için yerel seçim öncesi ya da seçimden hemen sonrası konuşuluyor. 14 Mayıs seçimlerine gidilirken eleştirilere kulağını tıkayan ve bunun bedelini ağır bir yenilgiyle ödeyen Kılıçdaroğlu’nun, en azından bu kez ‘değişim’ çağrılarına kulak verip kurultayda genel başkanlıktan feragat etmesi CHP’nin önünü açacaktır.

GELELİM ÇANAKKALE’YE…

Peki Çanakkale’de bizi nasıl bir süreç bekliyor? 20 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın bir kez daha aday olmak istediğini bilmeyen yoktur sanırım. Ancak sayın Gökhan’ın bir şartı var. Üye bazlı ön seçim… Neden? Çünkü demokrasinin gereği buymuş. Yerseniz tabii... Ön seçimde parti üyesi belediye çalışanları ve ailelerinden gelecek oylar düşünüldüğünde sayın Gökhan’ın demokrasi (!) aşkının neden bu kadar kabardığı anlaşılabiliyor. Madem sayın Gökhan için ön seçim bu kadar önemliydi, 2014 yerel seçimleri öncesi İsmail Özay’ın karşısına çıkmak yerine genel merkezden atamayla başkan adayı yapılmak için neden kırk takla attı? O zaman demokrasi yok muydu?

Hepsini bir kenara bırakalım. Düşünsenize 73 yaşındasınız ve bir daha seçilip neredeyse 80 yaşınıza kadar belediye başkanlığı yapmak istiyorsunuz. Sadece yaştan değil kastım. 20 yılda bu şehre ne kazandırdığınızı, hangi önemli sorunu çözüme kavuşturduğunuzu da sorgularım. Çanakkale belediyecilik anlamında yıllardır yerinde sayıyor. Sayın Gökhan’a ne zaman bu eleştiriler dile getirilse, hep olmayacak bahanelerin arkasına saklanılıyor, başkaları suçlanıyor, ‘iş yapmamız engelleniyor’ söylemine geliyor iş. Elbette sayın Gökhan’ın bu kente hizmetleri olmuştur, haksızlık edemem. Ancak bir noktadan sonra kenara çekilmeyi bilip; genç, dinamik, heyecanlı, iş yapmaya hevesli kadroların önünü açmak gerektiği kanaatindeyim.

Şunu da peşinen ifade edeyim… Çanakkale’de CHP, Ülgür Gökhan’dan ibaret değil; Ülgür Gökhan, CHP’den ibarettir. Yani sayın Gökhan’ın bir önceki seçim kampanyasında şakayla karışı sarf ettiği, “Çanakkale benim tadımı aldı, bana aşık oldu” söyleminin gerçekte bir karşılığı yoktur. Aksini ispat etmek isteyen tüm CHP’lileri Çanakkale’de bağımsız aday olmaya ve boylarının ölçüsünü almaya davet ediyorum.

Hepinize sağlıklı günler dilerim…