"Metin Ümit Ural 'neden', Nejat Önder 'sonuç'tur"
Çanakkale siyasetinin deneyimli ismi Nejat Önder’in uzun yıllar çatısı altında bulunduğu, bu süreçte Merkez İlçe Başkanlığı ve İl Başkanlığı görevlerini icra ettiği partisi CHP’den istifa ederek AK Parti’ye katılması büyük ses getirdiği kadar CHP içinde de büyük tepkilere yol açmıştı. Öyle ki CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, yıllarca birlikte siyaset yaptığı Nejat Önder’i ‘hainlikle’ suçlayacak kadar ileri gitmişti. Önder ise istifasına gerekçe olarak CHP’nin başta ‘Atatürk’ meselesi olmak üzere son dönemdeki parti politikalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından AK Parti rozetinin takılmasının ardından, aralarında bakanlar ve milletvekillerinin de bulunduğu partililere şu sözlerle sesleniyordu Önder: “Ben uzun yıllar CHP’de hizmet vermiş bir arkadaşınızım. Beni bugün AK Parti saflarına getiren, gelmemde en büyük neden, bizim partimizde Atatürk’e sadece lazım olduğunda sahip çıkılıyor. Atatürk demekten yüksünen üst düzeydeki partililerimizin çoğalmış olması, PYD ile komşuluğa bile razı olan Genel Başkan Yardımcılarının olmasından dolayı, bundan sonraki siyasi yaşamıma AK Parti saflarında devam etmemi sağlayacak olan, bu gururu yaşatan Çanakkale Milletvekilllerimiz Bülent Turan’a, Jülide İskenderoğlu’na ve İl Başkanımız Naim Makas’a teşekkür ediyorum. Ben de bu saatten sonra AK Parti başarısı için çalışacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.”
Önder’in açıklaması açık ve netti. Bir insanın kendisini huzursuz hissettiği, tüm çabasına rağmen bazı şeyleri olumlu yönde değiştiremeyeceğini fark ettiği yerden ayrılması kadar doğal bir şey olamaz. Bu sadece siyaset için değil, hayatın tamamında geçerli bir kaide. Bakınız Muharrem İnce… Verdiği her demeçte, katıldığı her televizyon programında tüm siyasi mücadelesini CHP çatısı altında sürdüreceğini tekrarlayıp durdu. Peki sonra ne oldu? Partisinden istifa edip Memleket Hareketi’ni başlattı. Niye o zaman kimse İnce’yi ‘hainlikle’ suçlamadı. Meral Akşener MHP’den istifa edip yeni parti kurmadı mı? Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan AK Parti’den istifa edip, yeni partiler kurmadı mı? Sayın Ural’ın mantığıyla bakıldığında, bu isimlerin de ‘hain’ olması gerekmiyor mu? İttifak ortağı olunca ‘hainlik’ suçlaması da otomatikman düşüyor sanırım. Aksine, ne Akşener, ne Davutoğlu, ne de Babacan, hiçbiri ‘hain’ olmamakla birlikte, demokratik haklarını kullanan isimler. Her fırsatta demokrasi, temel hak ve özgürlüklerden bahseden Sayın Ural’ın, tamamen hür iradesiyle CHP’den istifa edip, demokratik hakkını kullanarak AK Parti’ye katılan Nejat Önder’e bu denli ağır bir suçlamada bulunurken, önceki söylemleriyle çelişmemesi gerekirdi. Zira Nejat Önder ne CHP’den istifa eden ilk isim, ne de son isim olacak. Sayın Ural’ın bunlara alışması lazım.
Peki Ural’ı bu denli küplere bindiren neydi? Cevabı zor değil… Nejat Önder’in tam İl Genel Meclis Başkanlığı seçiminin yapılacağı gün CHP’den istifa edip, bağımsız aday olması, seçimi de AK Parti ve MHP’li üyelerin oylarıyla kazanması… Bir gün önce yeni İl Genel Meclisi Başkanı ilan ettiği adayı seçimi kaybeden Sayın Ural bunu etik bulmuyordu. Ancak siyaset de bazen satranç gibidir. Farklı durumlarda farklı stratejiler geliştirmeyi gerektirir. AK Parti’nin yaptığı da tam olarak buydu. Hamlesini yapıp kazandı. Metin Ümit Ural ise CHP’ye Çanakkale özelindeki siyasi tarihinin en büyük gollerinden birini yedirdi.
Ha bir de bu arada, Nejat Önder’in AK Parti saflarına katılmasını seçmen iradesine saygısızlık olarak nitelendiren Sayın Ural'a şunu hatırlatmak isterim. CHP'nin, kuruluş aşamasındaki İYİ Parti'ye 'kiralık' vekil göndermesi de dışardan bakılınca seçmen iradesine saygısızlık gibi görünüyordu. Ancak tam aksine, CHP'nin o dönemki bu hareketi de bir stratejiydi ve başarıya ulaşmıştı.Tıpkı AK Parti'nin Nejat Önder transferinde yaptığı gibi. Buradaki tek fark, Önder'in parti telkiniyle değil, kendi isteğiyle CHP'den istifa edip AK Parti'ye katılması. Sayın Ural onca siyasi geçmişine rağmen bu ince nüansları ya kaçırıyor ya da işine gelmiyor.
Öte yandan, CHP’li Ural’ın, Nejat Önder konusundaki açıklamalarında bu kadar ağır suçlamalarda bulunması, partisinin bazı ilçe başkanları ve tabandan gelen istifa çağrılarına karşı geliştirdiği bir savunma stratejisi olabilir. Ancak Sayın Ural için bence tren çoktan kaçtı. Birleştirme, küskünleri barıştırma vaadiyle oturduğu il başkanlığı koltuğunda henüz 1 yıl geride kalmasına rağmen birleştirmekten çok ayrıştırıcı bir profil sergileyen Metin Ümit Ural, bu süreçte CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek ile ters düştü. Saros RES Projesi sürecinde partisinin İl Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren ve bazı meclis üyeleriyle sorunlar yaşadı. Çan’da belediye ve teşkilat arasında çıkan krizi yönetemedi, ilçe başkanlarının neredeyse tamamının güvenini kazanamadı. Şimdi ise Nejat Önder üzerinden kendini aklamaya çalışıyor. Burada Nejat Önder ‘sonuç’ ise Metin Ümit Ural da ‘neden’dir. Ural’ın yapması gereken ise, kişilik haklarına saldırmak yerine Nejat Önder’i neden kaybettiğini sorgulamak olmalıdır.
Son olarak şuna da değineyim… Sayın Ural’ın AK Parti’yi dün sert sözlerle eleştirdiği basın açıklamasında şöyle bir ifadesi vardı: “Seçim kaybedince demokrasi hazımsızlığıyla terör örgütü liderinden medet umar hale gelenlerle el sıkışanları Çanakkale unutmaz!”
Bence 27 Mart 2021 tarihli, aşağıdaki fotoğrafı Çanakkale unutmaz ve günü geldiğinde sandıkta hesabını sorar. Kendi tabirinizle ifade ettiğiniz gibi, ‘HDP ile birleşme, dayanışma ve başarma yolunda’ size başarılar dilerim Sayın Ural.
Sağlıklı günleriniz olsun...
Yorum Yazın