Olacakları öngöremediniz, sınıfta kaldınız!
Hepinizin malumu, fazlasıyla zorlu günlerden geçiyoruz. Koronavirüs salgını yüzünden evlere hapsolduk. Tüm alışkanlıklarımızdan bir anda vazgeçmek kolay olmadı elbet. Sokakta özgürce dolaşabilmenin bile ne denli büyük bir lüks olduğunu anladık. Şartlardan mütevellit hayatımız kısır bir döngünün içinde. Yine de önemli olan sağlık. Sağlığımız yerinde olsun yeter, bu günler de elbet bir şekilde geçer gider. Biraz daha sabır…
Sadece ülkemize değil, tüm dünyaya kök söktüren koronavirüs salgını, başımızdaki yöneticilerin böylesi büyük kriz durumlarında ne tür aksiyonlar alacağını da gösterdi bize. Bir nevi yetenek testi gibi… Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sürecin başından beri kamuoyunu şeffaf bir şekilde bilgilendiriyor. Sağlık çalışanlarımız kahramanca, fedakârca mücadele sergiliyor. Onlara ne kadar teşekkür etsek az, iyi ki varlar. Peki eksiklerimiz var mı? Elbette var. Örneğin maske konusu… “Biz dağıtacağız” deyip satışını yasakladınız ancak hala maskesi eline ulaşmayan çok sayıda insan var. Bunlardan biri de benim. Peki biz maskeyi nereden bulacağız? Üstelik marketlere, fırınlara maskesiz girmeyi (ki haklı olarak) yasakladınız. Maske bulamayan vatandaşlar alışverişini nasıl yapacak? Yahut işine nasıl gidecek?
O GECEKİ UYGULAMA NASIL YANLIŞSA, İKİ PAZAR UYGULAMASI DA YANLIŞTI
10 Nisan gecesini hatırlayın… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koronavirüs tedbirleri kapsamında 31 şehirde ilan ettiği sokağa çıkma yasağı halkı büyük paniğe sevk etmiş, Türkiye’nin dört bir yanındaki yüz binlerce insan virüs bulaşma ihtimalini hiçe sayarak marketlere ve fırınlara akın etmişti. Yaşanan kaosun iki büyük nedeni vardı. İlki 22.00 gibi geç bir saatte yapılması. Zira vatandaşların ihtiyaçlarını temin edebilmeleri için önlerinde yalnızca 2 saat vardı. İkincisi, yasağa ait içeriğin ilk duyurulduğu anda kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaması. Fırın, eczane, su bayileri, PTT şubeleri, kargo şirketleri vs. gibi birçok işletmenin sokağa çıkma yasağı süresince faaliyetlerini sürdüreceği bilgisi vatandaşlar ile paylaşılsaydı, bu denli büyük bir kaos oluşmazdı. Bakan Soylu o gece sokağa çıkanların sayısını 250 bin civarı olarak açıklamıştı. 1 kişinin minimum 5 kişiye virüs bulaştırma ihtimali düşünüldüğünde ortaya çıkan tablo vahimdi. Nitekim hem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hem de Bilim Kurulu Üyeleri o gece yaşananların etkisinin önümüzdeki günlerde ortaya çıkabileceğine işaret etmişti. Netice itibariyle olanlardan ders alındı. Bir sonraki sokağa çıkma yasağı bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından vatandaşlara günler öncesinden duyuruldu. Nerelerin açık kalacağı, kimlerin işe gidip gelmeye devam edeceği de çok geniş bir genelgeyle kamuoyuyla paylaşıldı. Böylelikle bir sonraki sokağa çıkma yasağının başladığı 17 Nisan’da o rezil görüntülerle karşılaşmadık.
Gelelim Cuma Pazarı meselesine… 10 Nisan gecesi şanslıydık. Çünkü Çanakkale, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 31 şehir arasında yer almıyordu. Fakat biz de o kaosun bir benzerinden, geçtiğimiz 17 Nisan’da kurulan Cuma Pazarında nasibimizi (!) aldık. İl Pandemi Kurulu koronavirüs tedbirleri kapsamında geçtiğimiz 8 Nisan’da, şehir merkezinde haftanın 4 günü kurulan pazar sayısını 2’ye düşürmüştü. Cuma ve Cumartesi pazarları kurulmaya devam edecek, Salı ve Pazar Pazarları geçici bir süre kurulmayacaktı. Kararın altına bir de şöyle bir not düşülmüştü: “Uygulamada yoğunluk oluşması durumunda Çanakkale Merkez İlçe Belediyesince uygulamanın haftada 4 güne çıkarılmasına”… İyi de bu iş deneme-yanılma yöntemiyle yapılacak kadar basit mi? Dünyaya kök söktüren, binlerce insanın ölümüne yol açan, çok kolay yayılabilen bir virüsten bahsediyoruz. Koronavirüsle mücadelede “Olursa devam ederiz, olmazsa eskiye döneriz” gibi bir anlayış asla kabul edilemez! Nitekim bu karar kamuoyuyla paylaşıldığında hem vatandaşlar, hem de pazarcı esnafı ‘yığılma olacağı’ gerekçesiyle karara tepki gösterdi. Dedikleri gibi de oldu. Aynı 10 Nisan gecesi gibi, pazar alışverişlerini bir sonraki haftaya bırakmak istemeyip, pazar yerinde dip dibe alışveriş yapan yüzlerce kişi, giriş kapılarında oluşan uzun kuyruklar, zabıtaların kapıları kapatmasıyla içerde mahsur kalan vatandaşlar, ellerindeki pazar poşetleriyle çıkış kapılarının, duvarların üstünden atlayan vatandaşlar… Kaos ve rezillik, hepsi bir aradaydı. O kararın altında imzası olan yöneticilere sormak lazım. Çanakkale’nin en çok nüfusa sahip Barbaros Mahallesi de dahil birçok farklı mahalle sakini pazar alışverişini Salı-Cuma-Pazar pazarlarından yapıyor. Çanakkale’nin bir diğer ucundaki Esenler Mahallesinde kurulan Cumartesi Pazarına herkesin gidemeyecek olmasını düşünebilmeniz gerekirdi. Herkesin özel aracı yok, toplu taşımanın durumu da malum. Asgari sayıda yolcu taşınıyor. Cuma Pazarının yanına Salı ya da Pazar pazarından biri eklenseydi bu durumun yaşanmayacağına adım gibi eminim.
Yüzlerce insanın Cuma Pazarında dip dibe alışveriş yaptığından söz ettik. Giriş kapılarında oluşan kuyruklarda da sosyal mesafe kuralına uyan yoktu. Ya birilerine virüs bulaştıysa? Virüs kapanlar da evde ailelerine bulaştırdıysa? Netice itibariyle, Cuma pazarında yaşanan kaostan sonra dün bu yanlıştan geri dönüldü ve Salı ve Pazar Pazarlarının yeniden kurulmasına karar verildi. Tıpkı 10 Nisan gecesi ve sonrasında yaşanan süreç gibi. Kısacası vatandaş ve esnaf olacakları daha önceden tahmin etmişken, Çanakkale’yi yönetenlerin de bu durumu önceden öngörebilmesi gerekirdi. Zira uygulamaların dönüşü oluyor ancak virüs için maalesef bu geçerli değil.
İL TARIM MÜDÜRLÜĞÜNE SORUYORUM
Tarım ve Orman Bakanlığı, ürettikleri gıda ürünlerinde taklit ve tağşiş yaparak halk sağlığıyla oynayan firmaların isimlerini belirli aralıklarla liste halinde ifşa ediyor. Açıklanan her listede Çanakkale’deki zeytinyağı üreticisi bir firma sürekli yer alıyor. İl Tarım Müdürlüğüne soruyorum, bu firmaya ne tür bir yaptırım uygulanıyor? Eğer yaptırım uygulanıyorsa bu firma her hileli ürün listesinde kendine nasıl yer buluyor? Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil, beş değil. Her listede aynı firmanın ismini görmek mümkün… Bir vatandaş olarak İl Tarım Müdürlüğünden açıklama bekliyorum.
Hepinize sağlıklı günler dilerim…
Yorum Yazın