Öyle siyasete, böyle rezillik!
Muharrem İnce’nin istifasıyla hareketli günler geçiren CHP’de, Çanakkale özelinde de ilginç gelişmeler yaşanıyor. Kamuoyu bir süredir, CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinin yanı sıra Çanakkale Milletvekili olan Muharrem Erkek aleyhinde, üstelik kendi partilileri tarafından, para karşılığında kasıtlı haber yaptırılması iddialarını konuşuyor. Olayın aktörlerinin ise, CHP’nin Çanakkale’deki üst düzey bir yöneticisi, bir belediye başkan yardımcısının eşi ve bir gazeteci (!) olduğu öne sürülüyor. WhatsApp yazışmaları ve banka dekontlarının sızdırılmasıyla ortaya çıkan skandal ilk kez, bundan 1 ay önceki CHP İl Yönetim Kurulu toplantısında iki il yöneticisi tarafından gündeme getiriliyor. Arkasından çevrilen dolaplardan haberi olan Muharrem Erkek’in ise şu an için sessizliğini koruduğu belirtiliyor. Kısacası önümüzdeki süreçte CHP’yi Çanakkale’de hayli hareketli günler bekliyor.
FİŞLEME VE HEDEF GÖSTERME
Belediye başkan yardımcısının eşi ile söz konusu gazeteci (!) arasında geçtiği iddia edilen ve her satırı mide bulandıran WhatsApp yazışmalarını okudum. Kişileri hedef gösterme, belediye meclis üyelerini önergelere verdikleri oylara göre fişleme, kısacası ne ararsanız var. Olay zaten başlı başına kepazelik de, anlamadığım nokta belediye başkan yardımcısının eşi olan kişinin bunu hangi sıfatla ve kimin adına yaptığı. Eğer siyasete çok meraklı ise buyursun siyasete atılsın. Böyle perde arkasından, üstelik iğrenç yöntemlerle, insanlara itibar suikastı yaptırıp, siyaseti dizayn etmeye çalışmanın sözlükteki karşılığı ruh hastalığıdır.
Gelelim üst düzey partili yöneticiye… Aynı parti çatısı altında görev yaptığınız bazı kişi ya da kişilerle başından beri yıldızınız barışmıyor olabilir. Siyasi fikirleriniz de farklılık gösterebiliyor olabilir. Bunlar ne kadar normal ise, karşınızdakine zarar vermek için karanlık yollara girmeniz de bir o kadar anormal. Üstelik hem siyaseten hem insaniyet açısından etik dışı. Adınız parti kulislerinde zaten konuşuluyor. Bir açıklama yapmanızı beklemiyorum. Buna cesaretiniz olduğuna da inanmıyorum. Eğer olsaydı, sorunlarınızı yüz yüze dile getirmek yerine, bu tip ucuz yollara başvurmazdınız.
MESLEK ETİĞİ
Babam yıllarca gazete dağıtıcılığı yaptı. Ona özendim, çocukken sevdim bu mesleği. Allah’a bin şükür çocukluk hayalim olan gazetecilik mesleğini yapıyorum. Geçimimi gazetecilik yaparak sağlıyorum. Her işin elbette zorluğu var, gazetecilik de zor meslek şüphesiz. Üstelik mesai mevhumu denen kavram da yoktur bu meslekte. Haberin günü, saati olmaz. Hayatınız hep bir koşuşturmanın içinde geçer. Bazen yazdıklarınızla kamuoyunda sorgulanırsınız. Size çeşitli etiketler (yandaş, muhalif) vurulur. Yaptığınız işi seviyorsanız ve doğruluğunuzdan şüpheniz yoksa, bunları da dert etmenize gerek yok elbette. Bir de bu ‘havalı’ (öyle ya kulağa çok hoş geliyor) işin maddi kazanç boyutu var. Çanakkale’deki birçok basın emekçisi arkadaşımız asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Bir sürü de işsiz gazeteci var. Ama hiçbiri daha fazla kazanalım diye yanlış yollara sapmıyor. Meslek etiğine sımsıkı bağlılar. Çünkü gazeteci dürüst olur, gazeteci hakkaniyetli olur, gazeteci ahlaklı olur. Bu her meslek için geçerli. Aramızda bir iki tane çürük yumurta var diye gazetecilik mesleğinin itibarının yerlerde sürünmesine izin vermemeliyiz, vermeyeceğiz de!..
Yorum Yazın