Pis ellerinizi çocukların üstünden çekin!

Çanakkale’de dün Vali Ömer Toraman başkanlığında, 2025 yılının ilk üç ayına ilişkin ‘İl Güvenlik ve Asayiş Bilgilendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi.

Bu toplantıda, ilk genelinde işlenen suç istatistiklerine ilişkin veriler kamuoyuyla paylaşıldı.

‘Barışın Şehri’ olmakla övünen Çanakkale’de, organize suç örgütlerinden, kasten öldürmeye, uyuşturucudan, cinsel saldırıya, göçmen kaçakçılığından, dolandırıcılığa hangi suçu ararsanız mevcuttu zaten.

Ancak bir suç vardı ki, gördüğüm anda kanım dondu!

Çocuğun cinsel istismarı!

Evet, başını okşarken bile içimizin titrediği, en kıymetlilerimiz, hayatlarımızın en büyük neşesi, güzel yarınlarımızın en büyük teminatı olan çocuklarımızın cinsel istismarı!

Üstelik bu iğrenç suçun işlenme sayısı, geçtiğimiz yılın, yani 2024 senesinin ilk üç ayına kıyasla Çanakkale’de 2 kattan fazla artarak, 8’den 18’e yükselmiş.

Bu ne demek biliyor musunuz, Çanakkale’de her 5 günde 1 çocuk cinsel istismara uğruyor demek!

Şimdi müsaade ederseniz, en sonda söyleyeceğimi, en başta buraya not düşeyim.

ULAN ALLAH SİZİN BELANIZI VERSİN!

Bir insan hangi hakla, hangi gerekçeyle, hangi psikolojiyle küçücük bir çocuğa cinsel istismarda bulunabilir diye isyan edeceğim ama ülkemizde maalesef her yıl binlerce çocuk cinsel istismara uğruyor. Üstelik bunlar sadece bilinenler. Peki ya sesini duyuramayan, sistematik bir şekilde istismara maruz kalan, aşağılık ailelerinin istismar edilmesine göz yumduğu çocuklarımız ne olacak?

Bir toplum düşünün ki, en büyük sorunlarından ikisi kadına şiddet ve çocuğa cinsel istismar olsun! Allah aşkına böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir kötülük aklım havsalam almıyor!

Bakınız, çocuğa cinsel istismar gibi iğrenç, aşağılık bir suçu işleyen kişiler insan suretindeki yaratıklardır ve hiçbir şekilde toplumda yerleri yoktur! Yok eğitimmiş, yok rehabilitasyonmuş geçiniz efendim! İnsan olanı eğitebilirsiniz çünkü. Canavar zihniyetli birini değiştirmenin yolu da mümkünatı da yoktur. Dolayısıyla bu aşağılık yaratıklara en ağır cezai müeyyideler uygulanmalıdır. Uygulanmalıdır ki çocuklarımız güvende olabilsin.

Ey devlet görevlileri, ey hakimler, ey savcılar, ey avukatlar, ey kolluk güçleri…

Cinsel istismara uğrayan bir çocuk, hayatının geri kalanını travmalarıyla boğuşarak geçirmek zorunda kalıyor. Böyle bir yaşamın tanımı, ölmekten beter olmaktır. Dolayısıyla her çocuk istismarı bir cinayettir, o minicik bedeni, yaşayan bir ölüye çevirmektir.

Ne olur bunları göz önünde bulundurun…

Çocuğa o pis ellerini uzatma cüreti gösteren bu şerefsizleri ufak tefek cezalarla daha da cesaretlendirmeyin.

Canlarına okuyun, gün ışığına hasret bırakın!

Şayet bir gün bu ülkeye idam cezası geri gelirse de bu haysiyetsizlerin boyunlarına ilmiğin geçirilmesi ve ayaklarının altındaki sandalyelerin tekmelenmesi için elinizden geleni yapın!

Yapın ki çocuklarımız evde, sokakta, okulda, parkta rahatça dolaşabilsin!

Tüm okurlarımıza sağlıklı günler dilerim…