Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!
CHP Çanakkale Teşkilatının, parti aleyhindeki davranışları gerekçesiyle eşi partiden ihraç edilen Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar’ı savunmak için geçtiğimiz günlerde tam kadro düzenlediği basın toplantısı tıpkı başlıktaki atasözü gibiydi.
Toplantı salonunu dolduran basın mensupları olarak Rebiye Ünüvar’dan suçlamalara açıklık getirmesini beklerken, o bol bol kendisi ile eşi Cengiz Ünüvar’ı övüp, partisinin genel merkezini eşinden savunma almamakla suçlamayı tercih etti. Halbuki Cengiz Ünüvar’ın savunmasının istendiği tebligat geçtiğimiz Temmuz ayında Genel Merkez tarafından partide kayıtlı ikamet adresine gönderilmiş ancak Ünüvar yanlış adres bildirimi yaptığı için kendisine ulaştırılamamıştı. Bir de eşi üzerinden kendisine itibar suikastı yapıldığını ve kadın kimliği dolayısıyla (ne alaka ise) bu karalama kampanyasına maruz kaldığını dile getirdi.
Toplantının soru cevap kısmında Rebiye Ünüvar’a, eşi Cengiz Ünüvar ile bir gazeteci arasında geçen ve CHP’den ihraç edilmesine yol açan WhatsApp yazışmalarından haberi olup olmadığını ve eşinin bunu hangi motivasyonla (toplantıda sürekli motivasyon kelimesini kullanıyordu çünkü) yaptığını sordum. O da bana eşiyle ilgili ihraç haberlerini hangi motivasyonla (al bir motivasyon kelimesi daha) yaptığımı sordu. Gazeteci olduğum için olabilir miydi acaba? Kasaba ‘neden et satıyorsun’ diye sormak gibiydi bu. Sanırım beni başkalarıyla karıştırıyordu. Çanakkale Yorum’un arşivlerine bakarsa herkesin cevap hakkına yer verdiğimizi görebilir. Sayın Ünüvar soruma cevap olarak da, “Bunu ona sorun” demekle yetindi. Zira her ikisi de ayrı bireylermiş. Kısacası haberim yok demeye getirdi. Yerseniz tabii!..
Ha bu arada ‘ayrı bireyler’ demişken… Toplantıda en üzüldüğüm kişi Belediye Başkanı Ülgür Gökhan oldu. Hiç ilgisinin olmadığı bir konuda, Rebiye Ünüvar’ı savunayım derken olmadık argümanlarla kendini paraladı adeta. O da Rebiye Ünüvar ile Cengiz Ünüvar’ın ayrı bireyler olduğunu ve ortada eğer bir suç var ise bunun Cengiz Ünüvar’ı bağladığını ifade etti. Sayın başkana göre Rebiye Ünüvar bu konuda sütten çıkmış ak kaşıktı ve dünya tersine de dönse kendisinden vazgeçmeyeceğini ifade ediyordu. Çünkü kendisi çok başarılıymış ve hiçbir vatandaştan hakkında şikayet gelmiyormuş. Belediye meclisine birinci sıradan seçilip büyük bir başarıya imza atmış. Benim de arkamda korkutan titreyen ve gizli oylamada verdikleri oyun fotoğrafını çekip gösterme mecburiyetinde olan belediye çalışanı delegeler ve aileleri olsa ben de birinci sıradan seçilirdim. Böyle bir teveccühle (!) seçildikten sonra hiç değilse ayıp olmasın diye de belediye meclis toplantılarında şehri ilgilendiren konularda iki kelime laf ederdim.
Dönelim ‘ayrı bireyler’ meselesine… Madem işinize gelmediğinde evli çiftler ayrı bireyler oluyor. Hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, CHP’li bir İl Genel Meclis üyesince eşi üzerinden hedef alınmıştı. Peki Makas ve eşi ayrı birey değil miydi? AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu’nu her fırsatta eşi üzerinden hedef gösterirken onların da ayrı bireyler olduğu aklınıza gelmiyor mu? Niye aynı hassasiyeti onlara da göstermiyorsunuz? Çünkü işinize geldiği gibi davranıyorsunuz. Siyasetin birinci kuralı da bu değil mi zaten? İşine geldiği gibi davranacaksın ki siyaset yapasın!
Neyse bu konu böyle uzar gider… Yavuz hırsızlar da ev sahiplerini bastırmaya devam eder. Türk siyasetinin tipik bir özeti gibi aslında bu atasözü…
Küçük bir not: Sayın Rebiye Ünüvar, belediye personelinin izin haklarına, bilhassa da zorunlu izin kullananlara anlayış gösterip, izinli oldukları günlerde işe çağırmazsanız iyi edersiniz. Onları üzmek yerine bir de mutlu etmeyi deneyin. Unutmayın, onlar sizin personeliniz, köleniz değil!
Yorum Yazın