Çanakkale Ilgardere RES Kapasite Artış İptali Davasını çevreciler kazandı
Kazdağları’ndan bir haftada doğaseverleri sevindirecek iki haber geldi. Önce 2007 yılından bu yana 16 yıldır mücadele edilen ve defalarca ÇED süreci durdurulan Kısacık altın madeninin işletme ruhsatı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından iptal edildi, şimdi de Ilgardere Rüzgar Enerji Santrali Projesi’nin kapasite artış talebine mahkeme dur dedi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nin Cemaller, Keçiayağı, Söğütlü köyleri yakınlarında köylülerin tarlaları ve meralarına yapılmak istenen “Ilgardere Rüzgar Enerji Santralı (RES) Kapasite Artışı Projesi” için Çanakkale Valiliği tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali için köylüler ve muhtarlarla birlikte açtıkları davayı kazandı. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan yaptığı açıklamada: “Tarım ve hayvancılık ile geçinen yöre köylülerinin geçim kaynağı olan tarlalarının ve meralarının enerji şirketlerin rantı için ellerinden alınmasına, köylülerin göçe zorlanmasına, RES’lerin çevre ve insan sağlığına zarar vermesine razı olmadık, itiraz ettik ve kazandık. Avukatlarımız Fevzi Özlüer ve Cem Altıparmak’a ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.” dedi.
ILGADERE RÜZGAZ ENERJİ SANTRALİNDE NE OLMUŞTU?
Ayvacık İlçesi’nin Cemaller, Keçikaya, Söğütlü köylerini etkileyecek olan ve OR Enerji A.Ş. tarafından yapılmak istenen Ilgardere Rüzgar Enerji Santralı’nın 2. Etap kapasite artışı projesi için Çanakkale Valiliği 07/02/2022 tarihinde ''Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir'' kararı verdi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Cemaller Köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği, Söğütlü Köyü Muhtarlığı tüzel kişiliği ve 11 köylü olmak üzere 14 davacı ile açtıkları davada davacılar projeye ilişkin itirazlarını dile getirerek, “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalini talep etti. Söz konusu dava kapsamında gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi ve keşfi sonrasında, bilirkişi heyeti, Proje tanıtım dosyasının eksik, hatalı ve yetersiz olduğunu, söz konusu dosyanın bu hali ile projenin çevre üzerinde yol açacağı etkiler ve bunun önlenmesi konusunda bir fikir edinilemeyeceğini ve projenin kamu yararı konusunda da bir karar verilemeyeceğini belirtiler. Mahkeme heyeti de bilirkişi raporu sonrasında “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesini durdurdu. Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nde 17.01.2024 tarihinde gerçekleştirilen karar duruşmasında davacıların verdiği beyanları ve bilirkişi raporunu dikkate alan mahkeme, Çanakkale Valiliği’nin verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etti ve karar 26.01.2024 tarihinde davacılara tebliğ edildi.
Kararda yer alan iptal gerekçesi aşağıda yer alıyor:
KARARIN GEREKÇESİ
Çanakkale 2. İdare Mahkemesi’nin 2023/476 esas, 2024/68 karar numaralı kararına göre: “Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler ile Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu "ÇED Gerekli Değildir'' kararına konu projeye ait Proje Tanıtım Dosyasında, projenin çevresel etkilerinin doğru ve yeterli seviyede değerlendirilmediği, jeolojik hidrolojik ve jeoteknik incelemelerde eksiklikler bulunduğu, proje tanıtım raporunun farklı kısımlarında dere yatağına oldukça yakın mesafede olduğu belirtilen proje alanının taşkın, heyelan ve benzeri durumlara karşı değerlendirilmediği, arazi varlığı haritasına göre türbinlerin bulunduğu alanların vasfının yanlış belirtildiği, dolayısıyla türbinlerin kurulacağı parseller ile açılması planlanan yol güzergahındaki parsellerin niteliklerine ilişkin bilgilerin eksik/yetersiz olduğu, raporda yer alan "micrositing çalışmalarının tamamlanmasının ardından daha verimli ve ekonomik türbin tipi bulunması durumunda tercih değişikliği yapılabileceği, rüzgâr ölçümü, değerlendirme ve tasarım çalışmalarının halen devam etmekte olduğunun ifade edildiği, bu kapsamda yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen rüzgâr verilerinin de dikkate alınarak, projenin gerek rantabilitesinin arttırılması gerekse çevresel etkilerinin mevcut durumdan daha da az düzeye indirilmesini sağlayan farklı yerleşim alternatiflerinin gündeme gelebileceği, bu durumda gerekli yasal izinlerin alınması ile söz konusu diğer yerleşim alternatiflerinin de değerlendirilebileceği" ifadesinden türbin noktalarının yer belirleme çalışmalarının tamamlanmadığı, rüzgâr ölçümü, değerlendirme ve tasarım çalışmalarının halen devam etmekte olduğu ve yerleşimlerin değişebileceğinin anlaşıldığı, türbin yerinin değişmesinin, aradaki mesafelerin uygunluğu, santral dış sınırının belirlenmesi gibi hususların da değişmesine neden olacağı, bu durumun ise çevresel etkilerin değerlendirilmesini etkileyeceği, raporda kapasite artışına konu olan türbin yerlerinin nasıl belirlendiğinin teknik olarak açıklanmadığı ve bu konuda belirsizlikler olduğu, proje tanıtım dosyasında kapasite artışına konu olan türbinlerin ve ilişkili faaliyetlerinin tarım ve hayvancılıkla ilgili çevresel etkilerine hiç yer verilmediği, kurulması planlanan 5 adet yeni türbinin tam olarak hangi parsellere denk geldiği, bu parseldeki toprağın verimlilik durumu, bölgedeki bitkisel üretim faaliyetleri hakkında proje tanıtım dosyasında bilgi verilmediği gibi, söz konusu türbinlerin bu bölgedeki tarımsal faaliyetler üzerine etkilerinin detaylı olarak açıklanmadığı, proje alanında küçükbaş hayvancılık yapıldığı belirtilmesine karşın bu hayvanlar üzerinde kapasite artışına bağlı olarak yapılacak inşaat çalışmaları ve işletmeye bağlı çevresel etkilere değinilmediği, proje alanında orman, tarla ve mera vasıflı araziler olmasına karşın bu alanların vasıflarına, arazi kullanım kabiliyetlerine, sınıfı, sulama olanakları, yöredeki tarım, gıda ve hayvancılık faaliyetlerine ilişkin bilgilerin verilmediği, davaya konu türbinlerin ve yeni açılması planlanan servis yollarının (2,5 km) inşaat ve işletme süreçlerindeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerine olan etkisinin yeterince irdelenmediği, proje alanında oluşacak toz ve gürültünün bitkiler ve hayvanlar üzerinde meydana getirebileceği etkiler konusunda değerlendirme yapılmadığı, türbinlerin inşa ve işletmesi aşamalarında yeni açılması planlanan servis yollarının da tarımsal bütünlüğü bozup bozmadığı konusunda araştırma yapılmadığı, flora ve fauna çalışmalarının nasıl yapıldığına dair yöntemin eklenmediği, faydalanılan literatürlere yer verilmediği, bitkilerin ve fauna elemanlarının nasıl teşhiş edildiğine değinilmediği, söz konusu faaliyet için hazırlanan proje tanıtım dosyasının anılan eksiklikler nedeniyle hazırlanma sürecinin teknik olarak yeterli olmadığı, projenin olması gereken asgari gereklilikleri sağlayarak oluşturacağı çevresel etkilerin tümüyle teknik olarak değerlendirilmediği, dolayısıyla söz konusu projenin çevresel etkilerinin doğru ve yeterli seviyede değerlendirilmediği anlaşıldığından, Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Cemaller ve Keçikaya mevkiinde müdahil tarafından yapılması planlanan 5 adet türbin (30 MWm/30 MWe) ilavesi ile toplamda 8 adet türbin (40,8 MWm/40 MWe) kapasiteli ''Ilgardere Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) Kapasite Artışı'' projesi için davalı idarece verilen 07.02.2022 tarih ve E-202241 sayılı ''Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir'' kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.”
Yorum Yazın